menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Uyku

11 18
16.11.2025

Uyku sağlık demek.

Vücudun kendi kendini onardığı, hücrelerin yenilendiği, beynin temizlendiği, ruhun yeniden dengeye geldiği o sessiz mucize.

Ne kadar konuşulsa da kıymeti tam anlaşılamayan bir iyileşme biçimi aslında. Çünkü sağlıklı uyumuyorsan hiçbir besin takviyesi, hiçbir oksijen makinesi, hiçbir hiperoksijen kabini, hiçbir LED terapi sana fayda edemez.

Vücut bütün bu destekleri anlamlı hale getiren temel sistemiyle yani uykuyla çalışır.

Gelişme çağındaki çocukların uzun saatler uyuması bunun en saf göstergesidir. Büyüme hormonu derin uykuda salgılanır, hücreler o sırada çoğalır, kaslar güçlenir, beyin öğrenilenleri depolar.

Aslında çocukların uykusu sadece bir ihtiyaç değil, büyümenin ritmidir. Ve yetişkinler için de bu döngü hiçbir zaman sona ermez. Biz büyümeyi sadece bedensel bir süreç olarak algılarız ama her yaşta yenilenmek, öğrenmek, duygusal olarak toparlanmak da uykunun armağanıdır.

Modern hayat, bu en doğal ritmimizi alt üst ediyor. Sabahları ekranla uyanıyor, geceleri ekranla uyuyoruz. Mavi ışık, beynin biyolojik saatini şaşırtıyor. Göz retinasına giren bu kirli ışık, beynin hâlâ gündüz olduğunu zannetmesine yol açıyor. Melatonin üretimi duruyor, yani uykuya davet eden o doğal hormon baskılanıyor. Sonra bir türlü dalınamayan geceler, dinlenmeden uyanılan sabahlar ve yorgun bir zihin…

Aslında uykusuzluk sadece uykunun eksikliği değil, yaşamın ritmini kaybetmek anlamına geliyor.

Bütün gün güneş gözlüğüyle gezmek de bu dengenin bozulmasına neden oluyor. Güneş ışığı........

© 10 Haber