menu_open
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Trump’ın yeniden seçilmesi Türkiye-ABD ilişkilerini nasıl etkiler?

11 0
07.11.2024

İlk Trump döneminden bir Beyaz Saray fotoğrafı. Erdoğan, Trump’ı ilk kutlayanlardan oldu. Trump’ın yeniden seçilmesi Türkiye-ABD ilişkilerine hem yeni riskler hem yeni fırsatlar getiriyor.(Foto: Cumhurbaşkanlığı)

Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçiminde Donald Trump’ın zaferini ilan etmesi, Türkiye açısından dikkatle izlenen bir gelişme oldu. Trump’ın ilk başkanlık döneminde dış politikada sergilediği alışılmadık söylem ve pragmatik yaklaşımı, Türk-Amerikan ilişkilerinde de iniş çıkışlara yol açmıştı. Trump’ı ilk kutlayan liderlerden biri de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan oldu. Trump’ın ikinci döneminde Türkiye ile ilişkilerin nasıl şekilleneceği, iki ülke arasında öncelikli ve sorunlu konuların nasıl ele alınacağı merak konusu.

Suriye, Türkiye ve ABD ilişkilerinde yıllardır karmaşık bir mesele olarak varlığını sürdürüyor. Trump’ın ilk döneminde ABD’nin Suriye’den çekilme açıklamaları, Türkiye’de beklentileri artırmıştı; ancak bu çekilme tam anlamıyla gerçekleşmedi ve ABD’nin YPG’ye desteği devam etti. Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde YPG’nin varlığını, kendi ulusal güvenliği açısından ciddi bir tehdit olarak görüyor ve ABD’nin bu gruba sağladığı silah desteğini teröre yardım olarak değerlendiriyor.

Trump’ın ikinci döneminde Türkiye’nin en önemli beklentisi, ABD’nin YPG’ye sağladığı desteğin kesilmesi ve Suriye’deki ABD varlığının sona ermesi. Ancak, ABD’nin bölgede petrol kaynakları üzerindeki etkisini sürdürmek istemesi, bu beklentinin karşılanmasını zorlaştırıyor. Suriye’nin kuzeyindeki petrol sahaları üzerindeki kontrolünü kaybetmek istemeyen Washington’ın, Trump’ın “Önce Amerika” yaklaşımı doğrultusunda burada kalıcı bir varlık sürdürmeye yönelik adımlar atması olası. Bu durum, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını artırarak iki ülke arasındaki gerilimi daha da derinleştirebilir.

Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemi, ABD ile olan ilişkilerde derin bir kriz yarattı. Trump’ın ilk döneminde, ABD Kongresi’nin baskısıyla Türkiye’ye yönelik CAATSA yaptırımları devreye sokulmuş ve Türkiye, F-35 programından çıkarılmıştı. Türkiye, NATO üyesi olarak savunma ihtiyaçlarını karşılama hakkına sahip olduğunu belirtirken, ABD ise bu durumun NATO güvenlik sistemine zarar verdiği gerekçesiyle karşı çıkmakta.

Trump’ın ikinci başkanlık döneminde bu kriz nasıl çözülecek? Bu sorunun yanıtı belirsizliğini koruyor. Türkiye, bağımsız savunma politikalarını geliştirme çabasında ve yerli savunma sanayisine yaptığı yatırımları artırmakta. Örneğin, kendi savaş uçağını üretme gibi projelere odaklanarak, ABD’ye olan bağımlılığı azaltma yönünde adımlar atıyor. Trump’ın bu krizi çözmek için yaptırımları kaldırıp kaldırmayacağı veya bu konuda Kongre’yi ikna edip edemeyeceği, iki ülkenin askeri iş birliğinin geleceği açısından belirleyici olacak.

Türkiye’nin ABD’den Fethullah Gülen’in iadesini talep etmesi, Trump’ın ilk döneminde karşılanmamış bir beklenti olarak kalmıştı. Türkiye, 15 Temmuz darbe girişiminden Gülen’i sorumlu tutarken, ABD........

© yetkinreport.com


Get it on Google Play