menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Köprüden Önce Son Çıkış

7 0
tuesday

Türkiye için Makası Kapat-mak Hiç Bu Kadar Mümkün Olmamıştı.

Takdir edersiniz ki Türki-ye'nin, varisi olduğu Osmanlı'dan beridir süren sanayileşme sancıları hiçbir zaman tam anlamıyla dinmedi. Bazen iyileşir gibi oldu, ambargolar ise hasta organa giden ağrı kesiciyi tıkadı.
Benim “Mekanik Çağı” olarak tabir ettiğim, kitaplarda ise Sanayi Devrimi sonrası olarak bahsedilen dönem, modern uygarlığın temelinin atıldığı dönem olarak nitelendirilebilir. İçinde bulunduğumuz on ila on beş yıllık süre zarfı ise ileri uygarlığın biçimlendiği yıllar olarak anılacağını düşünüyorum, açıklayayım:
Türkiye'nin sanayileşme sancıları esasında bir beka sorunu değildi, sadece ayağımızdaki prangaydı. Türkiye'nin bu çağda geride kalacağı muhtemel bir yazılım devriminde ise pranga ayakta değil maalesef ruhta olacak.
Evet, Türkiye'nin –belli kısa dönemler dışında, onlar da bütüne yayılamadı- pratikte hâlâ daha bir içten yanmalı motoru yok; bindiğimiz otomobillerin motorlarının tasarım ve AR-GE'leri yurt dışı menşeili. Bizim 20. yüzyılda ithal ettiğimiz araç gereçler, gerek askeri gerekse sivil anlamda izleme ve gözlemlemeye takılamazdı. Halkın ve askeriyenin, bilhassa da istihbarati organlarımızın izlenmesinin mümkün olmadığı ürün ithalatları yapılıyordu. Çünkü veri yok eşittir takip yok. Tabii ki gene de ambargolar zayıf karnımıza basmaya yetiyordu amma velakin fikriyat hiçbir şekilde üretene geçmiyordu. Beden, demir parmaklıklar ardında da........

© Yeşilgiresun