Kanımca, yerel seçimin en güçlü sözcüğü “proje”dir. Adaylar, tanıtım toplantılarında sürekli olarak projelerini açıklıyor. Yolda, izde gördüğü seçmenlere, adaylar, projelerini sıralamaya başlıyor. Ne yapacaksınız sorusuna muhatap olan adaylar, yine projeden söz ediyor. Yani, herkes, proje açıklamanın peşindedir. İçinin dolu olup olmadığına, proje niteliği taşıyıp taşımadığına bakmaksızın projeler açıklanıyor.
Yapılacak işleri soranlara “proje”lerini sıralayanların tam anlamıyla cahil olduğunu söylersek, alınırlar mı? Bu alınganlığı ortadan kaldırmak için “Proje nedir?” sorusunun yanıtlanması gerekir.
***
Ama öncesinde plandan söz açalım: İster fen, teknik, isterse toplumsal alanda olsun, projeden söz etmek mümkündür. Hiç kuşkusuz, proje, bir işin, bir hizmetin, uygulama aşamasını gösterir. İşin teorisine girmeye gerek yok. Basit bir biçimde anlatalım: Herkesin bilebileceği üzere imar planı adıyla gerçekleştirilen kırsal ve kentsel alan planları 1/100.000 ölçeğinden başlayarak, sırasıyla 1/25.000, 1/5.000 ve 1/1.000'lik olmak üzere ölçeklendirilir. Her bir alt plan bir üstekine bağlıdır. Bir alt plan, bir üsteki planın ayrıntılandırılmış bir parçasıdır. Alt planlar, bir öncekine aykırı olamaz. 1/1000 ölçekli plan aynı zamanda uygulama planıdır. İşte, proje bu planların tümüne uyması gereken uygulama ölçütlerini, ölçülerini gösteren ve yetkililerce onaylanan çizim ve hesaplamalar bütünüdür. Aynı zamanda yapılacak işin konusunu, niteliğini, niceliğini, maliyetini gösterir. Daha doğrusu kullanılacak tüm materyallerin, girdilerin miktarlarını ve tutarlarını belirler.
Kamu yönetiminde de projeden söz edilebilir. Ama öncesinde beş yıllık kalkınma planı vardır. Kalkınma planı, süresi yönüyle uzun vadeli plan olarak tanımlanır. Kalkınma planının altında üç yıllık orta vadeli plan vardır. Bir yıllık planın diğer bir adı da yıllık programdır. İster sosyal, ister idari, isterse yatırıma yönelik olsun yıllık planın altında da projeler vardır. Türü önemli değildir. Her bir projede yapılacak işin tanımı, büyüklüğü, kapsamı, maliyeti, girdileri, çıktıları, hedefleri, beklentileri gibi birçok unsur somutlanır. Bir projede girdi ve çıktı belli olduğu gibi maliyeti de ortaya çıkar. Hedeflenen kitlesi bellidir. Kısacası, proje, soyut planın somutlanmış aşamasıdır.
Her bir planda olduğu gibi projede de belli sınırları aşmayacak ölçüde öngörülemeyen hususlar olabilir. Süreç içinde eksiklikler, hatalar ortaya çıkabilir ve ihtiyaç duyulan değişikliklere de uğratılabilir. Bir planın, bir projenin hatasız ve eksiksiz olarak sona erdirilmesi demek, başarılı olarak hazırlanmış olduğunun bir göstergesidir. Hatasız uygulanabilen plan ve proje, aynı zamanda, ekonomik ortamın ve iklimin sağlıklı işlediğinin, güvenilir olduğunun da en önemli ölçütlerinden birisidir.
***
Hangi unvana talip olurlarsa olsunlar, hangi partinin mensubu olurlarsa olsunlar, adayların hiçbirinden yukarıda açıkladığımız ölçütlere uygun bir proje duydunuz mu? Hepsi de ham hayallerini, “proje” diye sunuyor. Benim, “falan feşmekân” konuda fikrim var demek yerine projeden söz ediyorlar. Seçim vaadinin bile bir anlamı ve kabul edilebilir bir yanı vardır. Eskiden seçim vaadinin bir inceliği, bir güzelliği, bir esprisi olurdu. Şimdi vaat yok, proje var! Proje diye açıklanan birçok söylemin ise “vaat” olma niteliğinin dahi bulunmadığını söylemek mümkündür. Bir metropolde öğrencilere ücretsiz yemek verildiğini duyan aday, hiçbir araştırma yapmadan küçücük ilçesinde, ilinde öğrencilere ücretsiz yemek vereceğini dile getirebilmektedir. Kopya ve taklit olduğu görülen çok sayıda iddia, proje olarak sunulmaktadır. İnternet ortamında kopyala yapıştır türünden görseller, propaganda metinlerinde proje olarak yer almaktadır. Bu gibi yere, büyüklüğe, ekonomiye, bütçeye uymayan iddialar, proje adı altında kamuoyuna açıklamaktan geri kalınmıyor. Bunun gibi binlerce örnek verilebilir. Demem o ki, vaat olamayacak kadar düş ürünleri, akla gelen her şey proje olarak sunuluyor.
***
Niteliksizlik, her yeri, her şeyi boğmaktadır. Hiçbir kimsenin, her şeyi bilmesi mümkün değildir. Yalnızca kendisinden sorumlu olan bireye, bir şey söyleme hakkına sahip değiliz. Ama yönetme iddiasıyla ortaya çıkan ve toplumun üyelerinden oy isteyen herkese sorma hakkına sahibiz. Proje yapmak adına yola çıkanlar, acaba kimin planının projesidir?

QOSHE - Projelerin Dayanılmaz Hafifliği! - A. Dursun Yılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Projelerin Dayanılmaz Hafifliği!

6 1
26.03.2024

Kanımca, yerel seçimin en güçlü sözcüğü “proje”dir. Adaylar, tanıtım toplantılarında sürekli olarak projelerini açıklıyor. Yolda, izde gördüğü seçmenlere, adaylar, projelerini sıralamaya başlıyor. Ne yapacaksınız sorusuna muhatap olan adaylar, yine projeden söz ediyor. Yani, herkes, proje açıklamanın peşindedir. İçinin dolu olup olmadığına, proje niteliği taşıyıp taşımadığına bakmaksızın projeler açıklanıyor.
Yapılacak işleri soranlara “proje”lerini sıralayanların tam anlamıyla cahil olduğunu söylersek, alınırlar mı? Bu alınganlığı ortadan kaldırmak için “Proje nedir?” sorusunun yanıtlanması gerekir.
***
Ama öncesinde plandan söz açalım: İster fen, teknik, isterse toplumsal alanda olsun, projeden söz etmek mümkündür. Hiç kuşkusuz, proje, bir işin, bir hizmetin, uygulama aşamasını gösterir. İşin teorisine girmeye gerek yok. Basit bir biçimde anlatalım: Herkesin bilebileceği üzere imar planı adıyla gerçekleştirilen kırsal ve kentsel alan planları 1/100.000 ölçeğinden başlayarak, sırasıyla 1/25.000, 1/5.000 ve 1/1.000'lik olmak üzere ölçeklendirilir. Her bir alt plan bir üstekine bağlıdır. Bir alt plan, bir üsteki planın ayrıntılandırılmış bir parçasıdır. Alt planlar, bir öncekine aykırı olamaz. 1/1000 ölçekli plan aynı zamanda uygulama planıdır. İşte, proje bu planların tümüne uyması gereken uygulama ölçütlerini, ölçülerini gösteren ve yetkililerce onaylanan çizim ve hesaplamalar bütünüdür. Aynı........

© Yeşilgiresun


Get it on Google Play