Ülkenin reşit olan insanlarının tümüne yakınının bir biçimde rastladığı, gözlemlediği, duyduğu, bildiği, yaşadığı, haksızlığa uğradığı, üzüldüğü, sevindiği bir “toplantı” vardır. Bu toplantıya “genel kurul” diyoruz. Konut yapı kooperatifi başta olmak üzere tüketim, köy kalkınma, tarım satış, tarım kredi, üretim ve pazarlama, esnaf kefalet kooperatifi ve diğer kooperatiflerde, her yıl genel kurul toplantısı yapılır. Son dönemlerde her yıl toplanma koşuluna esneklik de getirilmiştir. Herkesi ilgilendirmiyor olabilir, ama anonim şirketlerde de aynı nitelikte “genel kurul” yapılır.
Bu genel kurul toplantılarına “Bakanlık Temsilci” unvanı verilen kamu görevlisi de katılır. Ayrıntısına girmeye gerek yoktur, bu görevliler, toplantı tutanağının geçerliliğini sağlar. Mevzuata aykırı bir işlem ve karar varsa divanı ve ortakları uyarır. Ancak, bu yetki; pasif bir yetkidir. Uyarısına karşın farklı davranan genel kurula karşı yalnızca toplantı tutanağına gerekli açıklamaları yapma, şerh koyma hakkı, görevi ve yetkisi vardır.
***
Otuz yılı aşan bir geçmişi var! Zamanın İl Müdürü olarak memurlarımızı kooperatif ve şirket genel kurul toplantılarında “Bakanlık Temsilcisi” olarak görevlendiriyordum. Bu nedenle görev yaptığım süre içinde her hafta Çarşamba günü 16-17 saatleri arasında bir önceki haftada görev yapan temsilcilerle birlikte toplantı yaparak her bir genel kurul tutanağının ve eklerinin analizini yapıyordum. Görevlinin adını vermeden hataları gösteriyordum. Tutanakları tartışmaya açarak, en iyisini kavratmaya çalışıyordum. Bir süre sonra hatasız kararlar alınmaya başlandı, hataların sayısı azaldı. Tutanakların, niteliği artmıştı. 1997 yılında ayrıldıktan sonra “Ne oldu”, bilmiyorum!
Görev yaparken İstanbul ilindeki müdürü örnek göstererek, sen de Hilmi gibi yap diyenlere inat, çalıştığım kurumun ve personelimin niteliğini artırmak için yoğun bir çaba harcıyordum! Bu tür nitelik........

© Yeşilgiresun