menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yan cebinizde dursun

42 10
12.06.2024

Ben 1975 doğumluyum. Çok sevdiğim bir jenerasyona aitim. Duygularla büyütülmüş, gerçeklerle yoğrulmuş, saçmalıklarla da yüzleşmiş bir jenerasyon. Çok iyi bir eğitim sistemine denk geldik. İdealist eğitmenlerle, sade bilgiye tabi olduk. Dikkat dağıtacak pek bir şey yoktu. Cep telefonu zehrini taşımadığımızdan yaşam daha tatlıydı.

Bir de bizden bir önceki jenerasyon var. Anne babalarımız. Ben onlara ‘Kunta Kinte’ler diyorum. Hem büyükleri hem çocukları için kendilerini feda etmişler. Yoklukla sınanmış, imkânsızlıklarla kendi çözümlerini üretmişler. Yaşayabilmek için felsefe geliştirmiş, kendi doktorları olmuşlar. Ana babalarına bakarken aynı anda çocuklarına da kol kanat germişler. Tamamen vermek için doğup büyümüş bir nesil. Kendini unutmuş bir nesil. Biz de az da olsa onlardan izler taşıyoruz.

Bizden sonraki jenerasyonsa, anne babaya bakmak konusunda biraz rahat. Zaten ebeveynler, kendi yaşadıklarını çocuklarına yaşatmamak için akıllı yaşlanmışlar. Muhtaç olmamak istemişler. Aynı nesil, çocukları kendi ayakları üstünde durana kadar yanında olmayı, sonrasında geri çekilmeyi uygun buluyor. ‘Bizim de hayatımız var, biz mutlu olursak çevremizdekileri de mutlu ederiz’ mantığıyla biraz daha mesafeli yaşıyor. 40’lar, 50’ler, 60’lar, 70’ler ve 80’lerin tarz özetlemesini hızlıca yaptık gibi.

Bugün, koca ninelerimizden, ana babalarımızdan miras, benim için pırlanta değerinde olan, zamansız, ipucu ve tecrübe paylaşımları yapacağım. Eskiler sayesinde çok şey öğrendim. Yaptıklarını kopyaladım. Mantığını çözebildiklerimden çok........

© Yeniçağ


Get it on Google Play