menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şiddete bakışta sorun var!

26 0
28.11.2025

Türkiye’de şiddet denince akla erkeklerin kadına yönelik şiddeti geliyor.

Nitekim 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla bunu bir kez daha net olarak gördük.

Yapılan açıklamalarda “kadına şiddetin insanlık suçu olduğu” belirtildi, “kadınların güvende olmadığı toplumların özgür olamayacağı” ifade edildi.

Bu sözlere aynen katılmakla beraber şiddet olayının başka bir boyutu olduğunu da görmezden gelmemek gerektiğine inanıyorum.

Umut Vakfı’nın verilerine göre 2024 yılında öldürülen 2370 kişiden 394’ü kadın, 1976’sı erkekti.

Erkeklerin birbirine şiddeti kadınlara yönelik şiddetinin 6 katını bile aşıyor.

2024 öncesi yıllarda da benzer bir tablo söz konusu.

Yani şiddeti sınıflandırmamak, cinsiyetçi bir yaklaşımla ele almamak gerekiyor.

Erkek ya da kadın, yetişkin ya da çocuk...

Hiçbirine şiddet mazur görülemez.

Kadınlara yönelik şiddet insanlık suçudur da erkeklere ve çocuklara yönelik şiddet insanlık suçu değil midir?

Kadınların güvende olmadığı toplumlar özgür değildir de erkeklerin ve çocukların güvende olmadığı toplumlar özgür müdür?

***

İtalya Parlamentosu, kadınları öldürenlere ömür boyu hapis cezası verilmesine ilişkin bir kanun çıkardı birkaç gün önce.

Bana kalırsa bu da son derece tartışmalı bir kanun olmuş.

Ölenin cinsiyetine bakılmaksızın tüm cinayetlere ömür boyu hapis cezası verilse anlarım.

Ama sadece kadınları öldürenlere ömür boyu hapis verilmesini yadırgadım doğrusu.

***

Neyse, tekrar bize dönelim...

Şiddete karşı acilen neler yapılabileceğini ilişkin 10 maddelik reçetem şöyle:

1-Cinayetlerin ve yaralama olaylarının büyük bölümü ruhsatsız silahlarla işleniyor. Çıkarılacak bir yasayla ruhsatsız........

© Yeniçağ