Leyla Halid’den İspanya’ya Direniş Hattı
Son günlerde bazı haber kaynaklarına, İspanya’nın “Eğer İsrail Dünya Kupası’na katılırsa biz katılmayacağız” şeklindeki çıkışı düştü. Henüz resmî olarak teyit edilmese de, dünyanın en önemli futbol ülkelerinden birinin böyle bir tavrı bile başlı başına sembolik. Çünkü İspanya, sadece sahada değil, vicdanda da bir “büyük ülke” olabileceğini gösteriyor.
Leyla Halid’in fotoğrafı hâlâ dünyanın belleğinde: kefiyesiyle, elindeki silahıyla, kararlı bakışlarıyla bir Arap kadınının tarihe “direniş” olarak kazındığı an. 1970’lerdeki o görüntü, Batı’nın medyatik kodlarında “tehdit” olarak yer aldı belki; ama ezilenlerin gözünde bir sembole, bir çağrıya dönüştü. O çağrı, yıllar geçse de sönmedi — biçim değiştirdi, ama özü korundu. Bugün “Sumud” adıyla yola çıkan bir yardım filosunda aynı bakışın, aynı inancın yankısı duyuluyor.
Filistin’in tarihinde “sumud”, yani “direnmek, sebat etmek, köklerinden kopmamak” sadece bir kelime değil; varoluşun adı oldu. İşgalin tankları, duvarları, bombaları karşısında Filistinliler “buradayız” demeye devam etti. Leyla Halid bu inancın militan yüzüydü; elindeki silah, aslında dünyanın duymazdan geldiği bir çığlıktı. Aradan yarım asır geçti; artık o silahların yerini, sivil gemiler, insani yardımlar, diplomatik açıklamalar aldı. Ama mesaj hâlâ aynı: “Bizi yok sayamazsınız.”
Geçtiğimiz aylarda Gazze ablukasını delmek için yola çıkan Sumud Filosu tam da bu ruhun devamıydı.
İçinde farklı ülkelerden, farklı inançlardan, farklı ideolojilerden insanlar vardı. Kimisi insan hakları savunucusu, kimisi sol aktivist,........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein