Sultan II. Abdülhamid'in Eğitim Politikası
Sultan II. Abdülhamid devri (1876-1909) Osmanlı’da büyük değişim ve dönüşümlere sahne olmuştur. Hatta bu dönem yaşanan olayların Osmanlı tarihine damgasını vurduğu kabulü de söz konusudur. İçtimai, iktisadi, siyasi ve tarihî kırılma anlarını içinde barındıran mezkûr devir, tarihçilerin yanı sıra edebiyat, sanat, ekonomi, siyaset, eğitim gibi birçok sahadan araştırmacının dikkatini cezbetmeye devam etmektedir. Sultanın hakkındaki ön yargılar ve karalama kampanyaları neticesinde oluşan kabullerin artık yeni incelemeler ile birlikte yerini daha nesnel değerlendirmelere bıraktığı söylenebilir. Bu duruma somut bir örnek olarak Nihal Atsız’ın 1956 yılında kaleme aldığı bir makaledeki şu değerlendirme son derece dikkat çekicidir:
“Kendisinden önceki devirlerin ağır yükünü omuzlarında taşıyan, en güvenebileceği adamların ihanetine uğrayan ve dağılmak üzere olan içi ve dışı düşman dolu bir imparatorluğu 33 yıl sırf zekâ ve hamiyet ile ayakta tutan bu büyük padişah; kâtil, kanlı, müstebit, kızıl sultan, cahil ve korkak olarak tanıtılmış, daima aleyhinde işleyen bu propagandanın tesiriyle de böyle tanınmış talihsiz bir insandır.”
Araştırmalara göre 622 senelik Osmanlı tarihinin en tartışmalı karakterlerinden biri olarak addedilen Sultan II. Abdülhamid ve dönemi; tarihî, siyasi ve ideolojik kavgalar dolayısıyla uzun bir süre objektif bir gözle değerlendirilememiştir. Son yıllarda ise II. Abdülhamid’in şahsının, idare tarzının ve döneminin daha iyi anlaşılması için birçok bilimsel çalışma yürütüldüğü ve 33 yıllık bu kritik dönemin Osmanlı’nın modernleşme gayretlerini ve Türkiye’nin doğuş serüvenini idrak etmede araştırmacılara yol gösterdiği düşünülmektedir.
Osmanlı devlet tarihinde uzun bir sürece tekabül eden çağdaşlaşma serüveninde II. Abdülhamid devrinin çok mühim bir yeri bulunmaktadır. Oldukça çalkantılı bir ortamda tahta çıkan padişah, iktidarını güçlendirip idare kuvvetini eline aldıktan sonra yenileşme hareketlerine hız vermiştir. İmar,........
© Yeni Söz
visit website