Milas’tan Bodrum’a: Kimlik ve Ruh Arayışı
Bir aydır memleketin doğusundan girip batısından çıkıyoruz. Konya’da, Sultanhanı ve Aksaray’da başlayan yolculuğumuz Ankara’ya, ardından Tekirdağ’a uzandı. Oradan üç gün süren bir Bodrum, Milas, Muğla ve İzmir yolculuğumuza geçtik. Ege’yi fethettik. Kıvılcımı çaktık.
Ege’den sonra güneydoğuya açılacağız bu hafta: Van, Bitlis, Tatvan, Siirt, Bingöl, ardından da Adana, Urfa Malatya’ya açılacağız.
Geçtiğimiz hafta, Bodrum, Milas, Muğla ve İzmir’de leziz bir üç gün geçirdik. Samsun temsilcimiz Muharrem Kartancı hocamız, Bursa temsilcimiz Nuri Gür, Malatya temsilcimiz Yusuf Karakuş, Mardin’den Şehmus Kızmaz, İstanbul’dan Yusuf Çalışkan kardeşimiz bize eşlik ettiler. Cemal Demirtaş, Oktay Aşıcı, Oktay Talas, Bilal Gürçay, Özgür Şimşek ve Şahsenem Şimşek kardeşlerimiz çok güzel bir ev sahipliği yaptılar.
Ege izlenimlerimizi MTO Bursa temsilcimiz Nuri Gür Bey’in kaleminden paylaşıyorum sizlerle. Ege’nin bu güzide Müslüman şehirlerine ilişkin ezberlerimizi yerle bir edecek nefis bir metin bu. Zihin açıcı okumalar…
BODRUM’UN “SAKLANAN” MÜSLÜMAN KİMLİĞİ
İnsan, zamanın katmanları içinde yol alırken kimi şehirlerin özlemle derinleşen bir “dönüş” olmasını, hayatı kavramada köprü kurmasını bekler.
Bodrum, zihnimize kazınan Batılılaşmış simgelerle önceden etiketlenmiş, ancak aslında Türk ve İslâm kültürünün içinde bir değer saklar.
Sevgili ağabeyim Muharrem Kartancı ile Ege’nin koylarına doğru seyrettiğimiz bu yolda, Batı’nın yüzeyi ile Doğu’nun özü arasında gidip gelen bir kimlik arayışının şahitleri olduk.
Yola çıkışımızın ardından Togg’un güçlü performansında hissettiğimiz hız ve kuvvet, Anadolu’nun kadim yollarında bize yalnızca mesafe değil, geçmişten bugüne taşıdığımız özlemlerimizi de hatırlattı.
İzmir yakınlarında içtiğimiz, kendi soğuk ama içimizi ısıtan çorbanın ardından yolda rastladığımız doğa manzaraları, tarih boyunca bu topraklarda süregelmiş olan misafirperverlik ve ruh zenginliğini yansıttı.
Yolculuk bir adanmışlık haliydi; her mola, alınan arındırıcı abdestlerle, yapılan diriltici ibadetler ve kısa sohbetlerle, adeta içimizdeki anlam arayışının bir durağıydı.
Bodrum’a vardığımızda, kendi iç sesimizle yüzleşmeye hazırdık. Kentin kendine has atmosferi, Batılı imajın altındaki asıl ruhu keşfetmemiz için bizi davet ediyordu.
Dış görünüşüyle çekiciliğini yansıtan Bodrum, derinlerde bir hazine gibi sakladığı Müslüman kimliğiyle bize başka bir yoldaşlık teklif ediyordu.
Çarşıdan geçerken, modernliğin sıradan........
© Yeni Şafak
visit website