Emeklinin “yaş”ına bak
Yaşlanan nüfus ve artan emeklilik yükümlülükleri, hükümetleri geleceğe yönelik harcamaları dengelemek için daha kapsamlı reformlar yapmaya zorluyor. Kamu harcamalarını artırmak yerine, vatandaşların emeklilik dönemlerinde tasarruf edebilmelerine ve sosyal güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesine olan ihtiyaç giderek artıyor. Tam da bu noktada, Türkiye için EYT düzenlemesi, uzun vadeli sürdürülebilirliği sağlamak adına sözde değil, özde bir reforma ihtiyaç duyuyor.
Emeklilik, önceleri birçok kişinin hayalini kurduğu kaygısız bir dönemi temsil etse de, bugün geldiğimiz noktada ekonomik kaygılar, zihinlerde idealize edilmiş Claude Monet’nin “Nilüferler” serisinin sorgulanmasına yol açıyor.
Huzurlu bir yaşama adım atmayı umarken geçim sıkıntılarıyla karşılaşan birçok emeklinin, huzurlu bir yaşamın doğru adresinin bu dünya olmadığına dair karamsarlığı giderek artıyor. ‘Işıklar içinde uyuma’ metaforu, özellikle bu metaforun yılmaz savunucusu olan bazı emeklilerde her geçen gün somutlaşmaya başlıyor.
ERKEN EMEKLİLİĞİN BEDELİ
Şu bir gerçek ki, Türkiye’de erken yaşta emeklilik sonrası yaşam standartlarını korumak için, kariyer hayatınız boyunca biriktirdiğinizden çok daha fazlasına ihtiyaç duyuyorsunuz. ‘Hayat mücadelesi bitti’ derken, aslında yeni başladığınızı fark ediyorsunuz. Dolayısıyla,
bir yandan erken yaşta emekliliğin önünü açarken geleceğimizi tehlikeye atan uygulamalardan vazgeçilmesini savunuyor, diğer yandan emekli maaşlarının günün ekonomik gerçeklerine göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguluyoruz.
Finansal güvenlik eksikliğinin, başta emekliler olmak üzere tüm toplumun gündeminden çıkarılması, AK Parti’den kopma noktasındaki seçmenin yuvaya dönüş yapmasının önünü açma potansiyeline sahip görünüyor. Enflasyon beklentilerinin vatandaşlar nezdinde normalleşmediği, aylık enflasyonun hala yüksek seyrettiği bir ortamda, enflasyonun düşmesini........
© Yeni Şafak
visit website