O teklifi kabul edenlerle etmeyenler
Hem benim anlattığım “ev toplantısı” versiyonu doğru, hem de ben o versiyonu anlattıktan sonra “Asfa Koleji’nin toplantı salonunda yaşandı bu olay” diyerek beni arayan arkadaşlarımın anlattığı versiyon da.
O gün Asfa Koleji’nin toplantı salonunda yaklaşık 100 kişi, Rahmetli Esad Coşan Hoca’yı epeyce bekledikten sonra hoca salona giriş yapıyor. Normalde insanları bekletmek, toplantılara geç gelmek adeti değil. Çokça sinirli olduğu her halinden belli. Bu da alışıldık bir durum değil, hocayı tanıyanlar açısından.
Yaklaşık olarak şunları söylüyor toplantı başlamadan hemen önce: “Biraz önce bu binada görüştüğüm bir heyet bana, müşriklerin Peygamber Efendimiz'e teklif ettiği çirkinlikte şeyler teklif ettiler. Ben o teklifleri kabul edersem küresel bir gücümüz, bir sürü paramız, okullarımız, holdinglerimiz, daha bir sürü şeyimiz olacakmış. Allah’a şükürler olsun ki bu teklifi elimin tersiyle ittim.”
Rahmetliye “müşriklerin Peygamber Efendimiz'e yaptıkları çirkinlikte şeyler” teklif edenlerin kimler olduğuna dair en küçük bir şüphemiz yok değil mi?
Sadece bir küçük hatırlatma: Müşrikler, Peygamber Efendimiz'e “Sen bu iddialarından vazgeç, bizim bu düzenimizi tehdit etme, biz de bir gün Sen’in Rabb’ine tapalım, bir gün kendi putlarımıza” diyecek kadar ileri gitmişlerdi tekliflerinde. Bir çeşit “dinler arası diyalog” yani.
Bu, burada bir dursun.
Türkiye’deki köklü mücadeleyi bir bakıma “teklifi kabul edenler ile etmeyenler arasındaki mücadele” olarak da okuyabiliriz ve okumalıyız.
Bidayetinde emperyalizm sultasından bütünüyle kurtulamamış ve İngiliz-Batı etkisine kendisini açık tutmuş, ardından gelişen olaylarda “iki kutuplu dünya”nın neredeyse tampon bölgesi haline gelerek tuhaf ötesi bir dengeleme çabasına girişmiş, İsrail’in bölgedeki varlığından sonra da kendisini bir başka dengenin tam ortasında bulmuş Türkiye........
© Yeni Şafak
visit website