Bir Türkiye hikâyesi: Bari
İmam hatipte okurken “bari sayısal bölüme geçeyim” dediydim biliyon mu? Meğersem imam hatiplerde sayısal bölüm yokmuştu. Ben de “bari fen ya da Anadolu lisesine geçiş yapayım” dedim. Dediler ki “geçemen, yasak.” Ben de “bari ben bu Milli Eğitim’i mahkemeye vereyim de bu adaletsizlik ortadan kalksın” dedim. Mahkemeye veremezmişim. Verir mişim de sonuç çıkmazmış. Babam dedi ki “oğlum eğer okumayacaksan gel de bari çiftin çubuğun başına geç.” Ben dedim “olmaz, okuyacam ben. Bari eşit ağırlık okuyayım da milli eğitimi mahkemeye verecek kadar hukuk okuyayım.”
Tekrar döndüm imam hatipe. O sıra bir haber gördüm. Diyor ki “milli sporcu olursansa istediğin gibi istediğin okula gidebiliyon.” Ben de dedim ki “orada insan azdır, bari Wushu sporuna başlayayım da milli sporcu olayım.”
Gittim, iki hafta talim yaptım. “Turnuva var, gidecen mi?” dediler. “Milli sporcu olunuyorsa gideyim bari” dedim. Turnuvada benim branşımda 17 kişi var. Kura çektiler. İlk turu bay geçtim. Çeyrek turda “dövüşecen mi?” diye sordular, ben de “dövüşeyim bari” dedim. Bir de sordum, öğrendim. O turnuvada ilk üçe girersen milli oluyormuşsun.
Çeyrek finalde bebeye Allah ne verdiyse daldım. Hançulu punçulu derken yıktım attım.
Geldik yarı finale. O bebeye de daldım ama bebe teknik biliyor. İki vurmasıyla zıbarttı beni. Dedim “ne olacak........
© Yeni Şafak
visit website