Selam olsun direnişe
Toprakları işgal edilmiş, soykırıma uğramış, sürülmüş, ezilmiş, Gazze ve Batı Şeria adında iki küçük toprak parçasına sıkıştırılmış tüm Filistinlileri temsilen Hamas, bir yıl önce tam bugün, haklı, meşru, aynı zamanda başarılı ve yiğitçe bir operasyon gerçekleştirdi.
İsrail, kuduz bir it gibi Filistin topraklarına saldırdı. En modern silahlarıyla, uçakları, topları, tankları, her türlü ölüm makinalarıyla, milyarlarca dolar harcadığı silah ve mühimmat, milyarlarca dolar harcadığı istihbarat ve propaganda araçlarıyla, arkasına aldığı sınırsız destekle tam bir yıldır Filistin topraklarına ölüm ve yıkım saçıyor.
On yıllardır kuşatma altında olan Gazze, son bir yıldır daha sıkı, daha ölümcül bir kuşatmaya direniyor.
Kuşatma savaşları böyledir: Ya ölüm ve yıkım olmasın diye teslim olur, vatanınızı, onurunuzu, hatta yine de canınızı yitirirsiniz, en iyi ihtimalle köle olursunuz, ya da “toprağın üzerinde şerefsizce yaşamaktansa toprağın altında şerefimle yatarım” deyip, son damla kanınıza kadar direnirsiniz.
İşte Gazze, teslim olsa da öleceğini bildiği için, tek başına, yapayalnız, garip mi garip bir halde direniyor.
Gazze, sadece İsrail’e direnmiyor; Batı’ya rağmen, Müslümanlara rağmen, soydaşlarına, ırkdaşlarına, dindaşlarına rağmen direniyor.
“Aksa Tufanı’nın zamanlaması yanlışmış”, “yapmışmış da sonucu ne olmuşmuş”, “İsrail’e fırsat verilmişmiş”, “çok ölüm, çok yıkım olmuşmuş”, “otoriteye boyun eğmek gerekirmiş”, “kazanan İsrail olacakmış”, “Hamas........
© Yeni Şafak
visit website