Ne haftaydı ama!
Ne haftaydı ama!
Pazartesi günü, ateşi bol olsun, Fetullah Gülen öldü. Aslında 15 Temmuz gecesi 50 yıllık birikimini masaya sürmüş, varını yoğunu kaybetmiş, 16 Temmuz sabahı bitkisel hayata girmişti. 8 yıl can çekiştikten sonra tam da bir kardinal gibi “ruhunun ufkuna yürüdü”.
Salı günü ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında herkesi şaşkına çeviren “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun” çağrısını yaptı.
Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etmiş olan CHP Genel Başkanı Özgür Özel aynı gün “Ben de el yükseltiyorum, Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum” dedi ve Diyarbakır’a gitti.
Çarşamba öğleden sonra ise TUSAŞ’a bir terör saldırısı yapıldı. 5 vatandaşımızı kaybettiğimiz saldırıda öldürülen 2 teröristin PKK’lı olduğu belirlendi.
Türkiye bir süredir “yeni bir çözüm süreci mi var?” sorusuna cevap arıyor. Yapılan açıklamalar ve TUSAŞ’a terör saldırısı zihinleri daha da bulandırdı.
Geçen hafta iki yazımda PKK ile yeni bir çözüm sürecinin olmadığını belirtmiştim. Ankara’da böyle bir plan, senaryo, yol haritası, niyet yok.
İyi de, bu hareketlilik........
© Yeni Şafak
visit website