menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıbrıs aynasında Türkiye

67 23
18.04.2025

Hindistan sineması dünyanın en üretken ve en renkli sinemasıdır; sadece çer-çöp değil oldukça kaliteli filmler de çekilir. Nüfusu 1,5 milyara yaklaşan Hindistan’ın o çok dilli, çok dinli, çok etnili yapısı hakkında filmlerden küçük de olsa fikir edinmek mümkündür. Hindistan uzun yıllar İngiliz işgali altında kaldı. Filmlerden gördüğümüz kadarıyla Hindistan üniversite gençliği, üniversite mezunları ve elit kesim işgalci İngilizlere karşı büyük bir hayranlık içindeler. Konuşmalarında sıkça İngilizce kelime ve cümleler kullanıyorlar. Kılık kıyafetlerini, yaşam tarzlarını, yeme içme alışkanlıklarını, müzik ve eğlencelerini İngilizlere, genel olarak Batı’ya uydurmaya çabalıyorlar. İsimlerini Hristiyan isimlerinden seçiyor, haç dövmeleri yaptırıyor, haç takılar takıyorlar. Hemen hepsinin hayali kapağı İngiltere’ye, ABD’ye atmak. Ülkenin büyük kesimi çok yoksul ve kast sistemi var; gençler, elitler doğal olarak böyle bir halkın içinde yaşamaktan sıkılıyor, bunalıyor, halkı da aşağılıyorlar.

Filmlerde Hint gençliğinin bu taklidini, bu öykünmesini izleyince insan manzaraya acıyarak, üzülerek bakıyor. Oysa Türkiye’de manzara hiç de farklı değil. Hatta işgalci İngiltere’ye, Batı’ya benzemek Türkiye’de kuruluşundan bu yana devlet politikası. Ancak Hintlilere dışardan bakabildiğimiz için gördüğümüz o acınası, o içler acısı manzarayı,........

© Yeni Şafak