IMF reçetelerinde çözüm yok
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde yayımlanan 16-08-2001 tarihli yazısıdır
Tarihteki sömürgecilik anlayışının günümüze yansıması olan küresellik kavramı, her türlü imkanı Batının ve Batılının emrine âmâde kılmak maksadıyla geliştirilmiştir.
Dünyayı onların belirlediği ölçülerde tek tip insan modeline uydurmak, küreselleşmenin hedefidir.
Ekonomik, siyasi, kültürel vs. topyekün her sahayı kapsayan bu kavramı günümüzde G-8 ülkeleri olarak bilinen devletler savunmaktadır.
Rusya hariç, bu devletlerin 1979 yılında Fas'ın Marakeş kentinde yaptıkları toplantıda aldıkları kararlar, küreselleşmenin ekonomik boyutunu gerçekleştirmeye yönelik uygun ortamın nasıl hazırlanacağını düzenlemekteydi.
Bunlar;
1) Devlet işletmeleri hızla küçültülecek,
2) Tarım, eğitim, sağlık, savunma ve kolluk destekleri azaltılacak,
3) Ülkede özelleştirmeye hazır bir ortam oluşturulacak,
4) Ülkelerin toplu tepki göstermelerinin önüne geçilecektir.
Bunu sağlamak için de:
a) Devletin ekonomiden anlamadığı,
b) Kamu sisteminin tıkandığı
c) Devletin güçsüz olması gerektiği vurgulanacak,
d) Zenginlerden alınan vergi azaltılacak,
e) Medyanın katkısıyla devletin çökertilmesi ve kamuoyunun ikna edilmesi sağlanacaktı.
Süratle hayata geçirilen bu projeler aradan 20 yıl bile geçmeden etkilerini göstermiş, Endonezya, Güney Kore, Tayland ve Malezya ekonomilerini bir anda alt-üst eden Asya krizi patlak vermişti.
Brezilya'da, Arjantin'de görülen ve ülkemizde halen aşamadığımız ekonomik kriz de bu politikaların neticeleridir.
1997'de ilk önce Tayland'da başlayan krizin sebebi, sermaye ve döviz piyasalarından yüksek miktarda yabancı kaynağın bir anda dışarıya hareketiydi. Yabancı spekülatörlerin borsaya müdahalesi ile milli paranın devalüe edilmesi sağlanmış, dolar fırlamıştı.
........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden