Atatürkün reddettiği ayine bugün devlet neden müsaade ediyor?
Türkiye, Papa'nın İznik'e gelişini ve ardından İstanbul'da Volkswagen Arena'da yönettiği ayini konuşuyor. İlk bakışta bir "dini tören" gibi görünen bu tablo, Cumhuriyet'in kuruluş dönemindeki hukukî ve siyasi çizgiyle karşılaştırıldığında çok daha derin bir anlam taşıyor. Zira Atatürk döneminde Türkiye, Papalığın kendi sınırları içinde kamusal alanda güç gösterisi yapmasına izin vermemiş; bu konu titizlikle takip edilmişti. Bugün ise aynı Papalık, hem devlet başkanı sıfatıyla kabul ediliyor hem de kilise dışı mekanlarda binlerce kişilik ayinler düzenleyebiliyor.
Bu gerilimin arka planını anlamak için 3 Nisan 1930 tarihli Hariciye Vekâleti Hukuk Müşavirliği'nin raporuna bakmak yeterlidir (Türk Diplomatik Arşivi (TDA), Ülkeler, Vatikan. 28371-117087, 3 Nisan 1930).
Bu belge, Hariciye Vekâleti'nin Papalık konusunda benimsediği hukuki yaklaşımı gösteren resmî bir hukukî mütalaadır; bir bakanlık kararı olmasa da Atatürk döneminde fiilen uygulanan politikanın hukukî çerçevesini yansıtması bakımından son derece belirleyicidir.
Raporda Papalık temsilcisinin "délégué apostolique sıfatıyla Türkiye'de faaliyet göstermesi kabul edilmez" deniyor. Yine aynı belgede şu temel ilke yer alıyor:
"Hiçbir yabancı devlet, Türkiye'deki Katolikler üzerinde siyasi-dini nüfuz kuramaz."
Bu sadece diplomatik bir tercih değil; Lozan'ın 28. maddesine dayanan bir devlet doktrinidir.
Lozan'ın ilgili maddesi açık ve nettir:
"Tarafeyni akideyn, Türkiye'de kapitülasyonların kâffe-i noktai nazardan tamamen ilgasını… beyan ederler."
Bu........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden