(Yazıya başlarken şu mühim ikazı yapmalıyım: Allahtan güçlü, kudretli hiçbir insan, devlet, grup… Yoktur ve olamaz. O, (CC) bir şeye “ol” dedi mi olur, “ öl” dedi mi ölür)

Bir asırdan fazladır İnsanlığın kalbi ve aklı küçük bir azınlığın elinde rehin. Bu sebepten günümüzde elan devam etmekte olan büyük savaş, devletler, dinler, ırklar, ideolojiler, başkanlar, krallar sultanlar… Arasında değil; uluslararası finansın ve beynelmilel haberleşmenin kahir ekseriyetine sahip küçük bir azınlıkla tüm insanlık arasında. Bu “azgın azınlık” ellerinde bulundurdukları haberleşme ve finans silahı ile büyük devletlere, uluslararası etkili kurum ve kuruluşlara (onların yöneticilerine) hâkim olmuşlar. Bu gerçek yıllardır vardı ama görülmesi zordu. Gazze Katliamı bu sinsi, zalim ve korkunç gücü açık etti. Şu anda dünyada cari, gölgesi zalimlik ve acımasızlık olan “Küresel Sistem”i bilen bazı cesur ve vicdanlı insanlar, bu hakikati dillendiriyorlar. Lakin bu işi yaparken korkuyorlar. Çünkü

1- Bu işlere bulaşmanın vahim sonuçlarına sıkça şahit oluyorlar.

2- Çok karanlık, pek karmaşık, normal aklın anlayamayacağı kadar girift olan bu sistemin anlaşılması pek kolay olmadığından taraftar bulamıyorlar. Çekinerek, korkarak, müphem olarak anlattıkları gerçekler kamuoyu tarafından taraftar bulmuyor. Bu akil ve cesur insanlar çoğu zaman toplumdan ve hayattan dışlanıp, olmadık saldırılara maruz kalıyorlar. Çünkü bu “bin bir başlı canavarın” acımasız elleri her tarafa uzanıyor. Onların görüşlerinin halka ulaşması, haberleşme ağını elinde bulunduran sistem tarafından engelleniyor. Bu yüzden insanlar bu gerçeklerden haberdar olamıyor. Olanlar da ya bigâne kalıyor veya bu doğru / hak olan görüş ve düşüncelere “bunlar komplo teorisi, bu fikirler hayal ürünü” gibi cümlelerle değersizleştiriyorlar. Son yıllarda bu manzarada bazı değişmeleri oldu. Bunun birçok sebebi var ama ben birkaç tanesini yazayım:

a- Kendilerini dünyanın sahibi gibi gören kişilerin fütursuzlaşması.

b- Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan ve yaşanmaya devam eden Gazze Katliamı. Bu iki sebep küresel sistemin ve onların ağababalarının hayat felsefelerini, dünyaya, insana, tabiata bakış açılarını; güçlerini, zalimliklerini, ikiyüzlülüklerini, acımasızlıklarını aşikâr etmesi.

TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ

Gazze Cihadı takkeleri düşürdü. Yıllardır “evrensel insan hakları, evrensel ahlak, evrensel hukuk… Hoş görü, demokrasi, barış, bilim, modernlik…” gibi söz ve deyişlerle Âdemoğullarını kandıranlar; Küçücük bir şehirde (Gazze’de) yıllardır ambargo altında adeta bir esaret hayatı yaşayan insanlara karşı, tarihte eşi görülmeyen bir soykırım ve katliam yaparak insanların uyanmasına sebep oldular. Bu “azgın azınlık” bunu belki de bilerek yaptı/yapıyor. Çünkü artık güçlerinin doruklarındalar ve hiçbir devlet, hiçbir kavim onların önünde duramaz hale gelmiş durumda. Bunu tüm dünyaya göstermek, sekiz milyarı insanı korkutmak istiyorlar. Küçük bir ihtimalle de gafletleri buna sebep oldu. Yalnız tüm dünya şunu gördü ki bu güçler (küreselciler) en büyük ve en güçlü devlet ABD’yi ele geçirmiş durumdalar. ABD’nin önderliğinde ve baskısı ile devletleri, kurumları kendilerinin önünde diz çöktürdüler. Karşı gelenleri de (devlet, kurum. fert) acımasızca cezalandırdılar ve buna devam ediyorlar.

7 Ekimden sonra 8 milyar insan neyi gördü? ABD önderliğinde tüm emperyalistlerin Zavallı Gazzelilerin karşısında konuşlandırıldığını. Bu gücü gören başta İslam Dünyasının önemli devletleri (Türkiye, Mısır, Suud, Pakistan, Endonezya…) ile Çin, Rusya, Hindistan, Japonya gibi ikinci derecede büyük devletler ve güya insan haklarını, hayvan haklarını, özgürlüğü, barışı savunan kişi (Bilim adamı, gazeteci, aydın, sanatçı, sporcu) kurum (BM, Adalet divanı, Unicef…) ve kuruluşlar hiçbir şey yapamadılar. Zulmü seyretmekle yetindiler.

Çare ne? Erdemi, insanlığı, hakkı, adaleti, barışı… Savunan her kişi ve kurum önce bu küresel sistemin ne kadar zorba, ne kadar zalim, ne kadar acımasız olduğunu ve insanlığın küçücük bir azınlığın elinde esir olduğunu görüp ittifak ederek mücadele etmek. Tek çare bu. Yoksa

Batıl Hak,

Kara Ak,

Kirli Pak

Görülmeye devam ederse bu zulüm bitmez. Rabbim (din kavim… Ayırmaksızın dua ediyorum) tüm Âdemoğullarının yar ve yardımcısı olsun.

QOSHE - KİRLİ PAK, KARA AK, BATIL HAK… GÖR.. - Lütfi Ayhan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

KİRLİ PAK, KARA AK, BATIL HAK… GÖR..

26 0
06.03.2024

(Yazıya başlarken şu mühim ikazı yapmalıyım: Allahtan güçlü, kudretli hiçbir insan, devlet, grup… Yoktur ve olamaz. O, (CC) bir şeye “ol” dedi mi olur, “ öl” dedi mi ölür)

Bir asırdan fazladır İnsanlığın kalbi ve aklı küçük bir azınlığın elinde rehin. Bu sebepten günümüzde elan devam etmekte olan büyük savaş, devletler, dinler, ırklar, ideolojiler, başkanlar, krallar sultanlar… Arasında değil; uluslararası finansın ve beynelmilel haberleşmenin kahir ekseriyetine sahip küçük bir azınlıkla tüm insanlık arasında. Bu “azgın azınlık” ellerinde bulundurdukları haberleşme ve finans silahı ile büyük devletlere, uluslararası etkili kurum ve kuruluşlara (onların yöneticilerine) hâkim olmuşlar. Bu gerçek yıllardır vardı ama görülmesi zordu. Gazze Katliamı bu sinsi, zalim ve korkunç gücü açık etti. Şu anda dünyada cari, gölgesi zalimlik ve acımasızlık olan “Küresel Sistem”i bilen bazı cesur ve vicdanlı insanlar, bu hakikati dillendiriyorlar. Lakin bu işi yaparken korkuyorlar. Çünkü

1- Bu işlere bulaşmanın vahim sonuçlarına sıkça şahit oluyorlar.

2- Çok karanlık, pek karmaşık, normal aklın anlayamayacağı kadar girift olan bu sistemin anlaşılması pek kolay olmadığından taraftar bulamıyorlar. Çekinerek, korkarak, müphem olarak anlattıkları gerçekler kamuoyu tarafından taraftar bulmuyor. Bu akil ve cesur insanlar çoğu zaman toplumdan ve hayattan dışlanıp, olmadık saldırılara maruz kalıyorlar. Çünkü bu “bin bir........

© Yeni Meram


Get it on Google Play