menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD’nin Gazze Planı

8 0
10.10.2025

ABD başkanı Trump’ın Gazze Planı’nın ilk aşamasını oluşturan ‘İsrail ve Hamas arasında ateşkes’ yapılması hedefi gerçekleşmiş görünüyor. Yani taraflar, Trump’ın ilan ettiği Plan’ın bütününü değil, öngördüğü ilk adımları atmayı kabul etmişlerdir. Bu ilk adımlar kapsamında Hamas, elinde sağ veya ölü olarak bulundurduğu rehineleri teslim etmeyi, Israil ise tutukladığı 2000 dolayında Filistinliyi serbest bırakmayı kabul etti. Israil ayrıca Gazze Şeridi içinde bulunan askerlerini belirlenmiş bir hatta geri çekmeyi, Mısır’la olan sınır üzerinde bulunan Refah sınır kapısından insani yardımların, tarafların müdahalesi olmaksızın Gazzeliler’e ulaştırılmasına onay verdi.

Ateşkes, iki taraf arasında 7 Ekim 2023 tarihinden beri devam eden savaşı şimdilik sona erdirmeyi amaçlıyor. Böylece binlerce sivilin hayatını kaybetmesine ve Gazze’nin yıkımına yol açan şiddete ara veriliyor. Dünya bu ateşkesle derin bir soluk almış ve Gazze’de şiddetin sonlanarak sıvil hayatın korunabileceğine dair umutlar yeşermiştir. Ama ateşkes kalıcı bir barış anlamına gelmiyor. Taraflardan herhangi birinin ortaya atacağı bir kıvılcım veya Filistin sorununun yol açabileceği herhangi bir olumsuz gelişme, şiddetin Gazze’ye geri dönüşüne yol açabilir.

İsrail, dünya kamuoyunun yoğun karşı çıkışına rağmen ve sivil kayıplara aldırış etmeksizin, Hamas’ı yok edene kadar bu savaşı sürdürme yönünde hareket etmekteydi. Ama Batı kamuoyundan yükselen tepki ve uluslararası sivil insiyatifin İsrail’in sivil hayata verdiği yıkıma karşı çıkarak Gazze’ye insani yardım ulaştırmek üzere başlattığı sembolik eylem, ABD yönetimini İsrail ve Hamas üzerinde baskı uygulayarak ateşkesi acilen sağlamaya yönlendirmiştir.

Elde edilen ateşkes, Trump tarafından ilan edilen 20 maddelik Gazze Planı’nın önemini artırıyor. Ortada başka ciddi ve uygulanabilir bir alternatif bulunmuyor. Aslında bu Plan’ın içeriğine bakıldığında, hem İsraili hem da Hamas ve Gazze’de ittifak yaptığı gruplar dışında kalan Filistinli grupları tatmin edecek unsurları barındırdığı anlaşılacaktır. Hamas ise, kendi varlığı reddedildiği için, bu planda ciddi revizyonlar yapılmasını talep etmekten başka bir seçeneğe sahip olmamaktadır. Şu anda, Hamas’ın İsrail’e karşı yeniden şiddet uygulamasına veya Filistin’in özgürlük mücadelesini şiddet yoluyla sürdürmesine destek verebilecek olan herhangi etkin bir devlet veya devlet dışı bir aktör bulunmamaktadır. Akla en başta gelebilecek olan İran’ın veya onun güdümündeki Hizbullah benzeri örgütlerin bu yönde hamle yapacak yeterli bir gücünün olmadığı veya olsa bile bu gücü kullanamayacağı rahatlıkla........

© Yeni Düzen