Annnem….
Nasıl başlayacağımı bilemedim doğrusu!
-*-*-
İlk öğretmenimdi…
Ve zor bir çocuktum…
-*-*-
Lefke’de anaokul…
Sonra Gaziveren’de 1, 2 ve 3’üncü sınıfta da öğretmenim O’ydu…
-*-*-
Şımarık mıydım?
Hiç izin vermedi!
-*-*-
İlkokul 1’inci sınıfta önce derslerimizi yaptık, sonra aynı sınıfta savaşın bol ölümlü korkunç günlerini geçirdik…
-*-*-
Beni çok sevdiğinden o kadar eminim ki!
Ama inanın, beni sevdiği kadar tüm öğrencilerini “evladı” gibi sevdi…
-*-*-
Hayattaki en büyük mutluluğu insan ağırlamaktı mesela…
-*-*-
O’nu çok üzdüm…
Bilmeden, istemeden…
-*-*-
Ama isteyerek üzmenize gerek yoktu ki; “sağlıklı olmak için kilo vermiş olmama bile üzüldüğünü bilirim…”
-*-*-
Grip olsam, öksürsem, aksırsam…
Ölürdü derdinden!
-*-*-
Zor kadındı…
Hep muhalifti…
-*-*-
Kimsenin sesini bile çıkaramadığı günlerde, Sancaktarlıklarla, Bayraktarlıkla kavga edebilen, asla eğriye doğru demeyen, mesleğine tutkun örnek bir kadındı…
-*-*-
Sendikasına (KTÖS) hiç toz kondurmazdı, kondurmadı da…
-*-*-
Benden hayatında talep ettiği tek bir şey vardı biliyor musunuz?
Anlatayım…
-*-*-
Selahattin Demirtaş, hapse girmeden önce 3 günlüğüne Kıbrıs’a gelmişti…
-*-*-
Meğer annem, bir Demirtaş hayranı!
-*-*-
O günlerde Kıbrıs Gazetesinde çalışıyordum, beni aradı; “Be annem, Selahattin Demirtaş nerede kalır bilir misin?” dedi…
-*-*-
“N’apacan anne?” diye sordum!
-*-*-
Çok sık küfrederdi ama küfürleri “Kıbrıslı anne küfürü” sayılırdı bana göre!
“Sana ne” anlamına gelen bir söz söyledi, “Kaldığı yeri biliyorsan, beni götür, bu çocuğa sarılıp öpmek isterim” dedi…
-*-*-
Bir arkadaşımı aradım, öğrendim…
Demirtaş’ın kaldığı yeri ve kişiyi buldum…
Aradım…
Dipkarpaz’daydı, o dönemdeki........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein