Cenâb-ı Allah bize “yaratan Rabbinin adıyla” okumayı emretmiştir. Risale-i Nur Külliyatında ise okumaya ayrı bir değer atfedilmiş, maddî ve manevî birçok faydasının olduğuna dikkat çekilmiştir. Okuma, aynı zamanda bir iyileşme hareketidir. Bibliyoterapi adı da verilen bu yöntem, kitapların iyileştirici etkilerini kullanarak kişilerin duygusal, zihnî ve ruhî sağlıklarını desteklemeyi hedefler.

Bu yönüyle Risale-i Nur Külliyatı da tefekkür ve iman hakikatlerini ihtiva eden muhteşem bir eserler bütünüdür. Risale-i Nur, manevî rehberlik sunan muhtevasıyla bibliyoterapi kapsamında değerlendirilebilecek önemli bir kaynaktır ve tefekkürün manevî gelişimdeki önemine dikkat çeker. Bediüzzaman Said Nursî, özellikle de sıcaklarla birlikte çöken rehavete karşı uyarır “bu yaz mevsimi, gaflet zamanı” diyerek, okuma ve tefekküre teşvik eder.

Risale-i Nur, taşıdığı derin manevî ve tefekkür dolu mesajlarla bu tür bir iyileştirici etki oluşturabilir ve bibliyoterapi uygulamaları için herkesin başvurabileceği bir kaynaktır. Bu konudaki bazı değerlendirmelerimiz şunlardır:

1. Manevî gelişim: Said Nursî, okumayı ve tefekkürü, manevî gelişimin bir parçası olarak görür. Külliyatta genellikle, Allah'ın yaratılışındaki hikmetleri, peygamberimizin yaşayan bir Kur’ân olarak bize yaptığı rehberliği ve kâinat kitabını okuma metodu üzerinde durulur. Bu okumalar, kişilerin imanını kuvvetlendirmekle kalmaz, aynı zamanda iç huzura ulaşmalarını ve manevî gelişimine destek olur.

2. Zihnî iyileşme: Risale-i Nur, akıl ve kalbin beraber çalışması gerektiğine dikkat çeker. Okuma........

© Yeni Asya