menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıyl-ü kaal etmek

13 1
30.09.2025

Önce Tanım

Kıyl-ü kaal etmek, kelime manası itibarıyla saf olarak “dendi ve dedi” gibi manayı karşılar. Istılahta ise “dedi kodu etmek” demektir. Boş boğazlık etmek, arkadan konuşmak, gıybet etmek, üzerimize vazife olmayan işlerde konuşmak gibi anlamları da vardır.

Resulullah Efendimiz buyurdu ki: “Gıybet, din kardeşinin yüzüne karşı söyleyemediğin şeyi arkasından söylemendir.”1 Diğer hadislerinde Resulullah Efendimiz (asm), “Gıybet, din kardeşini hoşlanmayacağı bir şekilde anmandır.”2

Kur’ân’da da buyurulur ki: “Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakınınız. Zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin günahını araştırmayınız. Bir kısmınız bir kısmınızı gıybet etmesin. Sizden biriniz ölü kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mı? Ondan tiksinirsiniz! Allah’tan sakının. Şüphesiz Allah tövbeleri daima kabul eden ve acıyandır.”3

Şu hâlde, bir Müslüman’ın kusurları, onun gıyabında, başkasının yanında tartışılmayacak, araştırılmayacak, soruşturulmayacak. Bu gıybet olur, tabir-i diğerle dedikodu olur. Konuşulan kimselerin yabancı olmaları, orada onun gıybetinin yapılabileceği anlamına gelmiyor.

Hangi konuşmalar kıyl-ü kaal sayılmaz?

Üstad Said Nursî Hazretleri dört durumda gıybet günahının........

© Yeni Asya