menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bilim mi, din mi? Belki de ikisi birlikte - 3

8 16
06.12.2025

Ancak bu değişken fıtratı sebebiyle, bilimi mutlak hakikatin tek kaynağı gibi görmek ve onu dinin yerine koymak ciddi bir yanılgıdır. Din sabit ilkelere, yaratıcıya dayanırken; bilim sınırlı insan aklının ve gözlemin ürünüdür —bu yüzden bilim, din gibi mutlak bir otorite olarak algılanmamalıdır.

Bilim, gözlemlenebilir kâinatı, çeşitli ölçüm araçları ve birimleriyle anlamaya çalışan sistematik bir çabadır. Ancak kullandığı cihaz, yöntem ve birimler sınırlı olduğu için, sadece ölçebildiği kadarına dair veriler sunabilir.

Meselâ bir damla kanımızda belirli miktarda demir bulunur; ancak bunu sıradan bir teraziyle ölçemeyiz, çünkü bu araç bu tür ölçümler için uygun değildir.

Aynı şekilde, sınırsız bir evrende yalnızca sınırlı bir alanda ve belirli şartlar altında yapılan çalışmaların, tüm gerçekliğe ölçü olamayacağı da unutulmamalıdır. Bu durum, ölçülemeyen ya da gözlem alanının dışında kalan birçok gerçeğin varlığını inkâr etmemizi gerektirmez.

Bilimin tespit edemediği alanların olması, onun yetersizliğinden değil, metodolojik sınırları gereği kâinatı bütüncül olarak kuşatamamasındandır. Bu yüzden bilimi, her konuda mutlak doğrulara ulaşabilen bir otorite gibi görmek yanıltıcıdır; çünkü gerçekliğin tamamı sadece ölçülebilenlerden ibaret değildir. Nitekim bilim, yerçekimini ölçebilse de “neden” var olduğunu kesin olarak açıkla- yamaz; bilinç, sevgi, ahlâkî değerler gibi kavramların varlığını kabul eder, ama bunları tam anlamıyla ölçemez ya........

© Yeni Asya