Şu Bizim “Ahrâr”larımız...
Parti hüviyetini kazanması ise 14 Eylül 1908 tarihinde 2. Meşrûtiyet Dönemi’nde gerçekleşti ve şu 30 Ocak 1910 tarihine kadar da faaliyet gösterdi. Ahrâr hareketi, tam 35 yıl sonra, 7 Haziran 1945’te CHP’li Celâl Bayar, Refik Koraltan, Adnan Menderes ve Fuat Köprülü’nün, meclis grubunda, açık olarak görüşülmek üzere verdiği şu Dörtlü Takrir denilen önerge ile tekrar uyanışa geçti. Takrir’in amacı ise, Türkiye’nin tek parti yönetiminin terk edilip çok partili hayata geçilmesi, serbest, hür seçimlerin yapılması, üniversite özerkliğinin sağlanması, tek dereceli seçim sisteminin yürürlüğe girmesi, yürütme erkinin CHP’nin şu tüzel hâmîliğinden çıkarılması şeklinde özetlenebilir.
Büyük mücadeleler neticesinde, nihayet 14 Mayıs 1950 tarihinde “Yeter, söz artık milletindir!” sloganıyla ezici bir çoğunlukla şu iktidara geldiler.
Temel prensip olarak, Bireyselliği, Bireysel Özgürlüğü, Özel Teşebbüsü ve “Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi ile Merkezî Otoritenin Sınırlandırılmasını” esas alan bu hareket hakkında Üstâd Hazretleri, aşağıda belirttiğim üzere, Emirdağ Lâhikası’nın müteaddit mektuplarında pek sitayişkâr, müjdeli, şu ümit verici ifadelere yer vermektedir.
“Bu defa, birkaç gün zarfında Ahrârlar’ın başına geçip milletin mukadderatına sahip çıkması sebebiyle Reis-i Cumhur’u ve Heyet-i Vekile’yi tebrik ile beraber…
Demokrat namında........
© Yeni Asya
visit website