“Rey-i vâhid-i istibat” devleti taşıyamıyor
Bilindiği gibi AKP iktidarında, “tek kişilik hükûmet”te sürekli müdahaleyle yürütme ve yasamanın yanısıra yargı siyasî otoritenin bir “aparatı” haline getirildi.
Baştan beri Cumhurbaşkanı, “yargıya gereken tâlimatlandırmayı yaptık”, “Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına saygı duymuyorum ve uymuyorum!”, “AİHM kararları bizi bağlamaz, karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz!” restini çekti. Yerel mahkemelere AYM ve AİHM kararlarını tanımayın!” direktifi verildi. Açık açık “yargıya gerekenleri söyledik, gereğini yapıyor” çıkışlarıyla “yerel mahkemelerin yüksek mahkemenin kararlarını takmaması” emredildi.
15 Temmuz sonrası beş bine yakın hâkim ve savcının yargısız infazla ihracıyla, binlerce partili avukatın uyduruk mülâkatlarla partizanca kayırılıp hâkim-savcı atanmasıyla, Saray iktidarının güdümüne alınan Hâkimler ve Savcılar Kurulu üzerinden emrivakilerle “vesâyet”e alınan yargı “siyasetin sopası” haline getirildi.
Bilhassa siyaseti ilgilendiren davalarda bazı mahfillere çağrılan hâkimler tehdit ve şantajlara mâruz bırakıldıklar. Saray’ın istediği kararları verenler kısa sürede terfi ettirilirken, vicdanlarının sesini dinleyip âdilâne karar veren hâkimler ya başka yerlere dağıtıldı ya da sürüldüler; yerlerine de “tâlimatları” yerine getirecek yargıçlar atandı.
Mesela Cumhurbaşkanı’nın “Ben bu makamda olduğum sürece asla katillerine teslim edilmeyecek” dediği “Kaşıkçı dosyası”nın “katillerine teslimi”ni kabul etmeyen hâkimin “taşraya sürülmesindeki gibi mahkemelere, hâkimlere ağır baskılar, tehditler devam etti, ediyor.
........




















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein