menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“İki buçuk parti”

8 4
10.04.2025

Bu sabaha da hukuk ve uygulanma biçimi gündemi ile uyandık, yine yeniden göz altılar ya da mahkemeye çağrılmalar, hatta çağrının zamanı gelmeden evlerinden alınmalar.

Sonra bu konularla ilgili hukuku ve hukuk prensiplerini hatırlatan, her iki tarafa da kefil olmayan herkese de her taraftan aynı salvolar.

Hele orada bazıları var ki onların sözlerine hâlâ itibar etmenin hafızasını yitirmiş bir toplum olmak dışında hiçbir açıklaması yok. Ortaya saçılan raporlar, iddianameler ile her büyük gazeteci ve analist kendi tarafını aklıyor. Hatta bazıları olacakları anlatıyor. "Bu devlet artık Türkiye Cumhuriyeti değil" diyenler var aralarında. Onları da hatırlıyoruz aslında 8-10 yıl öncesinden.

Ama netice değişmiyor, çoğu pardon diyor geçiyor, gidiyor. Gerçekten yanıldıkları için pardon diyenlerin utanması var tabii, hâlâ aynı pişkinlikle arzı endam etmiyorlar. "Eğer bir suç varsa o suçlara tekabül eden yasalar, gerektiği gibi ve herkese eşit uygulansın" diyenler ise kendi mahallelerinden bile linç yiyor.

Neden böyle oluyor diye düşünürken, tek partili sistemden çok partili hayata geçeli epey olduğunu hatırlıyorum. Ama bu durum aslında genel olarak kâğıt üzerinde bir “çok partili” durum olmuş ve biz orayı ıskalamışız sanırım. Türk siyasi literatüründe 1980’den sonra oldukça ehemmiyetli bir yeri olan "2 buçuk parti" tanımlamasına doğru ilerliyoruz yine. Bugüne kadar çok denendi ama henüz başarılamamıştı.

Burada 23 yıllık bir iktidarın ve aynı şekilde 23 yıllık bir........

© Yeni Ankara