Nafaka Tartışmasında, Adalet, Sorumluluk ve Dengenin Arayışı
Türkiye’de nafaka meselesi, uzun süredir hukuk sınırlarını aşan bir toplumsal gerilime dönüşmüş durumda. Her yargı paketinde yeniden ısınan bu başlık, yalnızca kadın hakları ya da erkek mağduriyeti tartışması değil; daha derinde, adaletin nasıl tesis edileceği sorusunu barındırıyor. 12. Yargı Paketi etrafında dönen tartışmalar da bunu bir kez daha görünür kıldı.
Bir tarafta, boşanma sonrası yoksulluğa düşme riskiyle karşı karşıya kalan kadınlar ve onların haklarını savunan sivil toplum örgütleri var. Diğer tarafta ise kısa süreli evlilikler sonrası uzun yıllar nafaka ödemek zorunda kaldığını söyleyen, bu yükün hayatlarını kilitlediğini ifade eden erkekler. Sorun tam da burada düğümleniyor: Mevcut sistem gerçekten adil mi, yoksa yeni mağduriyetler mi üretiyor?
Öncelikle hukuki çerçeveyi doğru tanımlamak gerekiyor. Türk Medeni Kanunu’na göre yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen ve kusuru daha ağır olmayan tarafa bağlanıyor. Kamuoyunda sıkça dile getirilen “ömür boyu koşulsuz nafaka” algısının aksine, bu hak mutlak değil. Yeniden evlenme, fiili birliktelik,........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar