Hukuk
Şurası net!
Ülkede şiddetin dozu her geçen gün artıyor. Altın ve döviz fiyatları ya da gerçek enflasyon oranı gibi…
İnsanlığımızdan utandığımız, sinirlerimizi allak bullak eden şiddet gösterileri ile hayretlere gark oluyor, sarsılıyoruz her gün.
En son, bir halk otobüsünde koltuk değnekli yaşlı bir adamla eşine yapılan vahşi saldırıyı izledik! Adam ve oğlu yaşlı adamın üstüne çıkıp resmen tepiniyorlar videoda. Akıllara ve kalplere zarar bir görüntü…
Ayaklarıyla yaşlı adamın kafasına basan kişi, söylenene göre bir okul müdürüymüş. Şu işe bakın siz! Çocukları emanet ettiğimiz insanlara bakın!
Mağdurlar yaşlı, engelli ve savunmasızlar. Fakat buna rağmen, üzerlerine çıkıp tepinenler inanılmaz bir hınçla hareket ediyorlar.
Bu kadar hızlı zıvanadan çıkmak, bu kadar kontrolsüz hınç duymak bana hiç normal ve insani gelmiyor. Konuşulamaz, kontrol edilemez düzeyde bir şiddet bu!
Bu şiddet toplumu esir alıyor giderek. Bu şiddet, şiddeti doğuruyor.
****
Yaşlı adamı ve eşini dövenler adamakıllı bir ceza almayacaklar muhtemelen.
E canım, adam öldürenler adamakıllı ceza almıyorlar, dövenler mi alacak!
Caninin biri, bir kişiyi öldürmüş, 4 kişiyi yaralamış, ama 6-7 sene yatıp çıkıyor! Ne güzel İstanbul!
Martin Scorsese’nin Taksi Şoförü filminde Travis karşılaştığı siyasetçiye “ Bu şehir üstü açık bir tuvalet! Birinin sifonu çekmesi gerekiyor” demişti. Ve filmin sonunda o “sifonu” çok kanlı bir biçimde kendi çekmeye çalışmıştı…
Aklınızdan ne geçtiğini biliyorum. Ama önce şunu sormak gerek: Neden yaşadığımız şehirler “üstü açık bir tuvalete” dönüşsün ki?
Neden?
Şehirleri, sokakları, cemiyeti bu........
© Yeni Akit
visit website