Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir
Yıldırım Koç yazdı…
Toplumsal gelişmeleri önceden kestirmek pek mümkün değildir. Ancak geçmişte yaşanan bazı gelişmeler doğru incelenirse, geleceğe ilişkin bazı öngörülerde bulunulabilir.
Nasreddin Hoca’nın çok sevdiği eşeği bir gün kaybolmuş. Hoca, türkü söyleye söyleye kırlarda dolaşıp eşeğini arıyormuş. Görenler, “hayırdır, Hoca,” demişler, “böyle keyifle türkü çağıra çağıra eşek mi aranır?” Hoca, “son bir umudum şu dağın ardında,” demiş; “eğer eşeği orada da bulamazsam görün siz bendeki feryadı.”
Nasreddin Hoca fıkraları kültür mirasımızın çok değerli deneyim birikimleridir.
Türkiye ekonomisi giderek derinleşen bir kriz yaşıyor. İktidar, 31 Mart yerel yönetim seçimlerine kadar bu krizin etkilerinin geniş halk kitleleri tarafından somut olarak yaşanmasını erteleme çabası içinde. Ancak bu politika, krizin orta vadede daha da derinleşmesine yol açıyor. Esas kriz, 31 Mart seçimlerinden sonra yaşanacak. İşçiler, memurlar, esnaf-sanatkar, köylüler, emekliler ve işsizler çok hızlı bir mutlak yoksullaşma yaşayacak.
Soru şu: Eşeğini kaybeden Nasreddin Hoca’nın son umudu dağın arkasıydı. Özellikle asgari ücretliler ve emekliler, hiçbir önemli eylem yapmadan, türkü söyleye söyleye seçimleri beklerler ve genellikle de seçimlerde istedikleri sonucu (hiçbir bedel ödemeden) elde ederlerdi. Acaba yaklaşan felaketi henüz yaşamasa da hisseden kitleler, 31 Mart seçimlerinden sonra, büyük fırtınayla karşılaştıklarında feryat edecekler mi?
Ben Nasreddin Hoca’ya güveniyorum. Eşek........
© Veryansın TV
visit website