menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Amerikan donanmasının süregelen etik sorunu

54 21
09.06.2024

Cem Gürdeniz yazdı…

31 Mayıs 2024 tarihinde FBI, Amerikan 2019-20 dönemi Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcısı (VCNO) E. Oramiral Robert Burke’yi tutukladı.

Suçu, makam gücünü kullanarak donanmanın bir eğitim projesinden yüzbinlerce dolar kazanç sağlamak olan Burke, 2020-2022 arasında Türkiye’nin sorumluluk alanını da kapsayan İtalya/Napoli’de bulunan NATO Güney Bölge Müşterek Kuvvetler Komutanlığından emekli olmuştu. Bir önceki görevi ABD Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcılığı idi. Önceden de pek çok yolsuzluk yaşanan Amerikan Donanmasında Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcısı ve NATO Müşterek Kuvvetler Komutanı seviyesinde yaşanan bu ilk, Amerikan yolsuzluk tarihine geçti. Cezaevinde tutulan Burke, 30 yılla yargılanıyor.

ABD Donanma tarihinin en büyük ve organize yolsuzluk skandallarından birisi de 2000-2010 yılları arasında Pasifik 7. Donanma sorumluluk alanında Malezyalı GDMA isimli küresel deniz acentelik firmasının karıştığı Fat (şişman) Leonard Francis davasıdır. Bu dava 2013 yılında açıldı. 2018 yılında gelindiğinde 7.Filoda önceden görev yapmış 60 amiral dahil olmak üzere 440 civarında donanma personelinin yargılanması devam ediyordu. Bu yolsuzluk ağı sürecinde acentelik, çoğu karar verici ya da karar sürecini etkileyecek amiral ve subaylara 7.Filo gemilerinin liman ziyareti yaptığı yerlerde lüks otellerde kalma; pahalı ağırlamalar, nakit para ve eskort hizmetleri sağladı. Bunun karşılığında donanma bütçesinden 35 milyon USD civarında şişirilmiş faturaların onaylanması, uçak gemileri başta olmak üzere Amerikan savaş gemilerini ticari çıkar sağlanacak limanlara ziyarete teşvik edilmesi ve bazı durumlarda hassas bilgilerin temini sağlanmış. Washington Post gazetesi söz konusu skandalı Amerikan Donanma tarihindeki en büyük yolsuzluk olarak nitelemişti.

ABD Silahlı Kuvvetlerinde, 1980’li yıllardan itibaren, kadın erkek eşitliği politikası sonucunda her kuvvete yoğun kadın personel alımı yapıldı. Bu durum, günümüze kadar artarak devam eden silahlı kuvvetlerde cinsel taciz sorununu ortaya çıkardı. Sadece 2023 yılında ABD Silahlı Kuvvetlerinde resmen kayda geçen 8515 cinsel saldırı yaşandı. Kayda geçmeyenler bilinmiyor. Bir örnek verilirse 2012 yılında yapılan bir ankete göre, Silahlı Kuvvetlerde 26 bin askeri personelin sözlü saldırıdan, tecavüze kadar değişik tarzda cinsel tacize uğradığı tahmin ediliyor. Tacizlerin çoğunluğunun rapor edilmeyişin ana nedeni olarak, korku ve intikam beklentisi gösteriliyor. 2011 yılında Newsweek dergisinin yaptığı bir araştırmaya göre, ABD Silahlı Kuvvetlerinde bir kadın personelin cinsel tacize uğrama olasılığı, savaşta silahlı bir çatışmada öldürülme olasılığından daha fazlaydı. New York Times, 2007 yılında yaptığı bir araştırmada, Irak’ta 2003 yılında başlayan OIF (Irak’a Özgürlük Harekâtında) savaşan Amerikalı kadın asker personelin yaşadığı, Travma Sonrası Stres Sendromunun (PTSS) bir nedeni savaş ise, en az onun kadar önemli olan diğer bir nedenin cinsel taciz olduğunu ortaya çıkarmıştı. Savaşa katılan kadın personelin yüzde 15’i tecavüz dahil, değişik tipte cinsel travma yaşadıklarını belirtmişlerdi.

Donanmada kapsamı ve sonuçları ile en büyük etkiyi yaratan cinsel taciz skandalı Eylül 1991’de Las Vegas’ta bir hafta süren Amerikan deniz havacılarının yıllık Tailhook toplantısında yaşandı. Tailhook skandalı, donanmanın içinde bulunduğu ahlaki çöküşü ilk kez kamuoyu ile tanıştırdı. Tailhook skandalı Birinci Körfez Savaşında Irak karşısında büyük zafer ilan eden Amerikan (top gun) uçak gemisi pilotlarının şımarıklığının ve dokunulmazlığının cinsel saldırganlığa dönüşümünün tipik örneği idi. Kendi silah arkadaşları olan pilot kadın subayların dahi cinsel tacize uğradığı Tailhook partisine Donanma Bakanı Garret’in katılması ve yaşananlara, ‘’bahriyenin gelenekleri arasında’’ yaklaşımı ile müdahalede bulunmaması skandalın çapını sergiliyordu. Bu olay kamuoyuna sızınca büyük bir soruşturma açılmış ve Donanma büyük itibar kaybı yaşamıştı. Donanma Bakanı ve bazı amiraller istifa etmiş, pek çok pilot ihraç edilmişti. Bu konuda 1995 yılında çok kapsamlı “Fall from Glory: The men who sank the US Navy-Şöhretten Düşüş-Amerikan Donanmasını batıran adamlar” başlıklı kitabı yazan araştırmacı gazeteci G.Uscita ABD Donanması tarafından istenmeyen adam ilan edildi. Kitabı donanmada yıllarca yasaklandı. 1990 yılında da ABD’nin en itibarlı okulu olan (Annapolis) Deniz Harp Okulunda da kadın öğrencilere cinsel taciz, aşağılama (bir kadın öğrencinin erkekler tuvaletinde saatlerce pisuvara zincirlenmesi gibi) ya da bazı öğrencilerin Maryland’de lüks otomobilleri çalıp, parçalara ayırıp mafyaya satması gibi son derece aşağılayıcı skandallar yaşanmıştı. Günümüzde de Annapolis halen askeri okullar içinde cinsel tacizlerin en yoğun yaşandığı okul olmaya devam ediyor. 2022 yılında Amerikan Harp Okullarında yaşanan 122 taciz olayının yarısı (61) Annapolis’te gerçekleşti. Bu sayı 2021’de 30 idi. https://www.thebaltimorebanner.com/national/naval-academy-sexual-assault-GEB2RHUKPRGOJLNA3BT5SMSLUQ/

2014 yılında ortaya çıkarılan ve yargıya taşınan bir skandal da ABD’nin nükleer balistik füze denizaltılarından (SSBN) USS Wyoming’de geçmişti. Gemi personelinden 12 kişi, gemide görev yapan 6 kadın personeli duş kabinlerine yerleştirdikleri kameralar ile 10 ay boyunca gözetleyip, görüntülerini kaydetmiş ve bu görüntüleri gemide paylaşmışlardı. Dünyanın en gelişmiş nükleer denizaltı filosuna sahip ABD Donanmasının, USS Wyoming gibi tek başına pek çok ülkenin değil nüfusunu yok etmek, coğrafyasını değiştirebilecek termonükleer ateş gücüne sahip nükleer balistik füze denizaltısındaki etik değerlerin durumuna görünce endişeye kapılmamak elde değil. ABD Donanmasının en seçkin birliğinde görev........

© Veryansın TV


Get it on Google Play