İnsan dilini tutabilirse bütün amelleri iyi olur
İnsanın yaptığı iyi amellere bir şeyler karışır. Ama dilini muhâfaza edebilirse bu durum müstesnâdır. Ebû Abdullah bin Ubeyd hazretleri Tâbiînin büyüklerindendir. Basra’da doğdu ve orada yaşadı. Eshâb-ı kirâmdan hazret-i Enes bin Mâlik’i “radıyallahü anh” gördü. 756 (H.139) yılında vefât etti. Hadîs ilminde, yüz bin hadîs-i şerîfi râvileri ile birlikte ezbere bilen hâfızlardandı.
Manifaturacılık yaparak nafakasını temin ederdi. Kul hakkına girmekten çok korkar, şüpheli olmak korkusu ile mübahların çoğunu terkederdi. Malını övmez, medh etmezdi. Bir gün çırağı bir kumaşı müşteriye gösterirken; “Yâ Rabbî! Bu Cennet kumaşından bana da nasîb et!” dediğini gördü. Bunun kumaşı övmek mânâsına gelebileceğini düşünerek kumaşı sattırmadı. Müşteriler, kusurlu bir malı, kusursuz zannederek alırlar ihtimâlini düşünerek, havanın........
© Türkiye
visit website