menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Haset eden, dâima gamlı ve kederlidir!

25 1
yesterday

Mûsâ aleyhisselâm, Arş-ı a’lâ altında bulunan bir kimse gördü ve bu nimete nasıl kavuştuğunu merak etti!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Haset; kıskanmak, çekememek, Allahü teâlânın ihsân ettiği nimetin ondan ayrılmasını istemektir. Faydalı olmayan, zararlı olan bir şeyin ondan ayrılmasını istemek haset olmaz, gayret olur. Haset, kötü huylardan, kalb hastalıklarındandır. İnsanda, kötülenmiş olan bazı hâllerin ortaya çıkmasına sebep olur ki, bazıları şöyledir:

Haset eden kimse, sebepsiz yere haset ettiği kimseye kızar. Kabahati olmadığı........

© Türkiye