Diplomatik harekât
Ülke yönetimiyle alâkalı konuşmalara kulak kabartanların 1980’lere, ’90’lara kadar en çok işittikleri söz, “kaht-ı ricâl” idi. Kaht-ı ricâl, yetişmiş devlet adamı yokluğu demektir. 12 Eylül 1683’te Viyana’da yaşadığımız elîm yol kazasından başlayarak takip eden 2 buçuk asırda aldığımız Kırım Harbi, ’93 Harbi, Balkan Savaşları, I. Dünya Harbi, Çanakkale Muharebeleri, Sarıkamış Harekâtı ve Millî Mücâhede gibi bâzısı karada, bâzısı denizde cereyan eden çok sayıdaki yaman çarpışmada milyonluk rakamlarla ifade edilen insan kayıplarımızın olması, 19 ve bilhassa 20. Asırdaki devlet hayatımızı, millet varlığımızı ve ictimâî yapımızı derinden sarstı. Çanakkale’de verdiğimiz her 10 şehîdimizden 1’i yedek subaydı. O yıl Galatasaray Sultanîye ile Erzincan Askerî Mektebî mezun veremediler. Benzer rakamlara diğer bâzı idâdilerde, liselerde de şahîd olundu. O gençler, Çanakkale kara veya deniz savaşlarında uçmağa kanatlandılar. Kezâ, Sarıkamış, Trablusgarp, Filistin ve 7 cephede Yunus’un tasviriyle gök ekin biçilircesine vatan sathını gencecik şühedâ kanlarıyla nakışladık. 1923’te devlet, idarî değişikliğe gittiğinde askerde yeni harflerle okuma-yazmayı öğrenmiş vatandaşlar, 10-15 yıl kadar devlet hayatında istihdam için insan kaynağı oldular. Kaht-ı ricâli, yetişmiş devlet adamı kadroları, memurîn; bürokrasi, askeriye, adliye, ilmiye gibi sahalardaki kıtlığı ilk keşfeden Devlet Başkanımız, Sultan Abdülhamid Han’dır. Bu Hakan/Halife’nin büyük icraatlarını birkaç dala ayırmak mümkündür. Devlet mülkünü 33 yıl parçalatmadan ayakta tutması, maarif, bayındırlık, ulaşım, hukuk, tıp, mülkiye gibi sahalarda açtığı mektepler… Bahsettiğimiz şehîdler, o devirde tahsil yapmış gençlerdir. Abdülhamid Han, geniş kadrolar yetiştirmeseydi Kurtuluş Harbi, farklı tecellî edebilirdi. Rejim değişikliğinden sonraki resmî kadrolar da o devirde talim-terbiye görmüş insanlardır. Varlık ve etkileri 1950’lere kadar devam etti. 1950’de Adnan Menderes iktidarında yolların açılmaya başlanmasıyla köyden şehre göçler sökün etti. Şehirleşmeye adım atılmasının olgunlaşması ve meyvesini toplama, 1980’lerde Turgut Özal döneminde oldu. Şimdi eğitimde göç tersine dönmeye başlamıştı. Kas gücüne dayanan sanayi inkılabını........
© Türkiye
visit website