Radikal veya ideal olmuyorsa bari gerçekçi olsun...
Javier Milei aslında olağanüstü, harikulade bir şey gerçekleştirmedi. Sadece gerekli olanı yaptı. Demek ki gerekli olanı yapmak için lider iradesi gerekiyor. Gelişmekte olan ülkelerin bir türlü gelişmiş hâle gelememelerinin sebebi de bu. Liderin olması gerekeni yapmasından çok "bu kadarı yeter" demesi. Sadece Türkiye'de değil dünyanın pek çok gelişen ülkesinde siyasiler "rahatımızı bozmadan ekonomik sorunların üstesinden nasıl geliriz" anlamına gelen sorular soruyor. Elbette bu şekilde sormuyorlar ama sürekli şartların zorluğundan bahsediyorlar. Devlet ve hükûmetin birbirine karıştığı ülkelerde bunlar normal. Dolayısıyla ideal olandan değil gerçekçi olandan bahsetmek lazım. Benden bir gün resmî bir rapor istenirse önce "birbirimizi kandırmayalım" anlamına gelen bir giriş yaparım. Buna mecburum. Aksi takdirde rapor siyasi elitlere yaranmak için hazırlanmış bir "göze girme" raporu olur. Hiç ihtiyacım yok. John Stuart Mill'in "On Liberty" kitabında altını çizdiği "servility" yani yaranma işi zaten gelişen ülkeleri bu hâle getirdi. Şimdi konuya tekrar döneyim. "Kamu harcamalarını düşürmeden, devlette büyük bir tensikat yapmadan enflasyonla mücadele olmayacağı için, en doğrusu üretimi ve refahı artırmaktır" diyerek devam ederim. Çünkü vatandaşa "sen harcama" deyip kamu harcamaya devam ederse buradaki dengesizlik büsbütün nispi fiyat dengesini bozar. Dolayısıyla gelişen ülkelerde hükûmetler kamu harcamalarından geri durmayacağı için en doğrusu vatandaşı fakir düşürecek reçeteleri acilen değiştirmek, yoksa bu durum vatandaşın kamuya ve hükûmete karşı duruşunu da olumsuz hâle getirir. Koltuktan kalkmak istemeyenler için doğru bir reçete olmaz elbette.
Gerçekleri kabul edelim, gelişen ülkelerde kamuda bu kadar ağır masraf ve maliyet var iken çok hızlı bir enflasyon düşürme politikası zaten başarılı olamaz. Hükûmetler liberal iktisatçıların eleştirilerine aldırmadan, vatandaşın refahını ve üretimi arttıran, ancak kredilerde seçici, gerçeklerden haberdar bir politika ve program üretmek zorundalar. Bunun da ismini "anti-enflasyonist politika" veya "dezenflasyon politikası" gibi koymamak lazım. Sade vatandaş bundan nefret ediyor, duyar duymaz yüzünü buruşturuyor. “Refah İçin Kalkınma Programı" diyelim. Diğerlerinden daha yakışıklı. Enflasyon kelimesi de........
© Türkiye
visit website