'Soğuk Savaş'ın ekonomik mirası: İki dünya arasında kalan iktisat
Güncel yazıların yanında, bugün başımıza gelenlerin sebeplerini doğru anlamak için zaman zaman tarihsel çalışmalar yapmak önemli. Geçmişten kopuk değerlendirmeler ve bugünün şartlarıyla geçmişi yargılayan bakış açısı ile doğru bir istikamete gideceğimize inanmıyorum. Dolayısıyla, bu haftaki yazımda "Soğuk Savaş Dönemi"ni analiz etmek istedim... Soğuk Savaş, 20. yüzyılın en belirgin siyasi ve askerî çatışmalarından biri olmasının ötesinde, küresel ekonomide köklü değişimlere de sebep oldu. ABD ve Sovyetler Birliği’nin liderlik mücadelesi, sadece silahların yarışmasına değil, aynı zamanda ekonomik ideolojilerin de rekabetine yol açtı. Kapitalizmin ve sosyalizmin parlatılmaya çalışıldığı bu dönem, dünya ekonomisini iki kutba ayırarak, ülkelerin dışa açılma politikalarına ve ticaret dinamiklerine doğrudan etki etti. Bir yanda Marshall Planı ile ekonomik yeniden yapılanmaya yönelen Batı, diğer yanda ise Sovyet blokunu destekleyen çeşitli ülkeleri yanında toplayan sosyalist yaklaşımlar, sadece iktisadi ilişkileri değil, aynı zamanda ülkelerin iç yapısını da dönüştürdü. Savunma harcamaları o denli yükseldi ki, birçok ülke; bütçesinin önemli bir kısmını askerî faaliyetlere ayırmak zorunda kaldı. Dolayısıyla bu harcamalar, ekonomik kalkınmanın önünü keserken, halkın lehine olmayan ama iktidarları güçlendiren teknoloji ve sanayi alanlarında da sıçramalara yol açtı... Şunu da kabul etmek lazım; iki tarafın uzay yarışı, sadece bilimsel ilerlemeleri değil, aynı zamanda bugünün yeni pazarları ve iş alanlarının da kapısını araladı...
Gayrinizami savaşların ekonomik sarsıntısı: İstikrar mı, istikrarsızlık mı?
Soğuk savaştan bize kalan miras “gayrinizami savaş” oldu. Günümüzde birçok çatışma, gayrinizami savaş biçiminde kendini gösteriyor. Bu tür çatışmalar, öncelikle bölgesel istikrarsızlık oluştururken, bunun yanında küresel ekonomiye olan yansımaları da kaçınılmaz hâle geliyor. Bu tip bir savaşın ekonomik etkileri, sadece mermilerin ve bombaların gürültüsünde gizli değil; aynı zamanda mülteci akınları, ticaret yollarındaki belirsizlikler ve kaybolan yatırım fırsatları ile birer birer kendini gösteriyor. Gayrinizami savaş bölgelerinde yaşanan altyapı tahribatı, ekonomik büyümeyi yavaşlatmakla kalmıyor, aynı zamanda ülkeleri o ya da bu şekilde dış........
© Türkiye
visit website