"Yemin eylemi" ciddi meseledir!
İlk günden beri farklı ve karışık yorumlar yapılsa da, meselenin esasını gözden kaçırmamak lazım. Evet, bazı teğmenlerin resmi yemin töreni sonrasında yaptığı eylem, her yönüyle incelenmeyi gerekli kılıyor… Türkiye’nin yakın siyasi tarihi acı tecrübelerle doludur… Bu acı tecrübeler yaşanmamış olsa, geçmişte çok defa başvurulan ve hâlihazırda da hiç vazgeçilmeyen nifak çıkarma teşebbüsleri her dönemde karşımıza çıkmasa; 30 Ağustos günü Kara Harp Okulunda yapılan yemin töreni akabinde meydana gelen hadise, hiç bu kadar dikkat çekmez ve insanlar haklı olarak şüphe ve tereddüde düşmezdi. Sadece birkaç hatırlatma ile iktifa edelim… 1876’da Sultan Abdülaziz Han’a karşı yapılan darbenin koçbaşı olan Süleyman Hüsnü Paşa, Harp Okulu Komutanıydı ve bu işte harbiye talebelerini güç olarak kullandı. 1960 Darbesi öncesinde harbiye öğrencileri üniformaları ile nümayişler yaparak, ihtilal ortamı için havayı ısıttılar! Eski Harp Okulu Komutanı olan Albay Talat Aydemir’in 1962’deki kalkışma hareketine de, yine harbiye öğrencileri alet edildi… Ve yüzlerce gencin istikbali heba oldu. 28 Şubat döneminde “isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey komutan” klişesi ile birlikte, “GENÇ SUBAYLAR RAHATSIZ!” şeklinde manşetler atılıyordu… Yaklaşık dokuz ay önce, Aralık 2023’te Tuzla Piyade Okulunda, kursiyer teğmenler arasında cereyan eden birtakım olaylar can sıkıcıydı. Son olarak Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde, bahse konu yemin olayı vuku buldu… Mesele tam olarak nedir? Temelinde yatan başka konular var mı, olabilir mi? Varsa ne yapılmak istenmiştir? Yoksa nasıl bu noktaya gelinmiştir? Cevap bekleyen soru epey fazla. Dolayısıyla mesele hakikaten ciddi ve enine boyuna incelenmeyi zaruri kılıyor... Millî Savunma........
© Türkiye
visit website