“Kürt kardeşim gel bu eli samimiyetle tut!..”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün partisinin grup toplantısındaki konuşması, tam bir kardeşlik ve kucaklaşma çağrısı idi. 22 Ekim gününden beri Bahçeli’nin çağrısına ne diyeceği merak ediliyordu. “Önümüze çıkan tarihî fırsatı” değerlendirmek için fazla zaman kaybına tahammül yok… Çünkü yarım asırdan beri bölücü terör belasından çok çektik… Neler çektiğimizi herkes biliyor! Bölücü terörün açtığı yaralar kanamaya devam ediyor. Bugüne kadar terörü sona erdirmek için, vaki olan teşebbüsler hep akamete uğradı maalesef. Çünkü Türkiye’nin huzura kavuşmasını istemeyen emperyalist güçler, büyük oyunlar kurdu her seferinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifade ettiği üzere; “Türk ve Kürt kardeşliği için her şeyi yaptık. Her seferinde karşımıza bir alçaklık çıktı. Terörden beslenenler terörün bitmesini istemediler. Şiddetin sona ermesine rıza göstermediler. Kardeşliğin pekişmesiyle Türkiye’nin her alanda büyüyeceğini görenler tuzak kurdu. Gizli aparatlarını harekete geçirdiler. Emin olun çok bedel ödedik. Çok ihanet gördük. Sırtımızdan hançerlendik…” Evet, “Ama umudumuzu kaybetmedik.” Bu defa işi daha sıkı tutmak zorundayız. Çünkü bölgesel ve küresel şartlar çok daha kritik, çok daha hassas ve kırılgan. Geç kalmak, zamanında gerekli mesafeyi alamamak, bize çok büyük problemler çıkarabilir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 15 ve 22 Ekim’de, partisinin grup toplantısında PKK elebaşı Öcalan’a yönelik olarak yaptığı çağrı, o günden beri toplumda tartışılıyor. Bahçeli’nin bu tarihî çağrısına, Erdoğan ve AK Parti’nin nasıl yaklaştığı veya yaklaşacağı merak ediliyordu. Daha önce Erdoğan’ın bu çağrıya binaen yaptığı; “Cumhur İttifakı'nın açtığı bu fırsat penceresi, şahsi hesaplar uğruna heba edilmemeli…” şeklindeki muhtasar........
© Türkiye
visit website