menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hukuki açıdan değerlendirme: Aile ekonomik yönden nasıl çöküşe gitti?

18 18
06.10.2024

Prof. Dr. Hasan Fehim Üçışık
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Asgari ücretin tespitinde çalışanın ailesinin yok sayılması, ülke genelinde geçerli tek bir ücret belirlenmesi, sosyal güvence için prim ödeme şartı konulması ve prim oranlarının yüksek tutulması gibi hukuki düzenlemeler, Türkiye’de aileleri ekonomik yönden sıkıntıya sokmaktadır. Bizce, İşsizlik Sigortasında, milyonlarca işsizin belirli bir kısmına geçici bir süre yardım yapılmak üzere bütün işveren ve işçilerden prim alınması tutarsızlıktır; işçilerin tümünün ücretlerinin düşürülmesidir. Kanuni değişikliklerle aileler, olması gereken ekonomik şartlara sahip kılınmalıdır. Türkiye’de aile, özellikle 2000 yılı sonrasında çıkarılan Batı menşeli feminist kanunlarla manen sarsıldığı gibi, kökleri çok daha eskiye dayanan hukuki düzenlemeler sebebiyle ekonomik olarak da zor duruma itilmiştir. Toplumun temel taşı olan ailenin ekonomik olarak ayakta tutulması, Türkiye’nin istikbali açısından büyük önem arz etmektedir. Mevzuyu anlamak adına önce Türkiye’nin de onayladığı milletlerarası sözleşmeler ve ülkedeki mevcut kanunlara bakmakta fayda vardır...

AİLE TOPLUMUN TABİİ UNSURU

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine göre, aile toplumun temel ve tabii unsurudur ve devlet tarafından korunmak hakkını haizdir (m.16/III). Her şahsın gerek kendisi gerekse ailesi için yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım ve gerekli sosyal hizmetler dâhil olmak üzere, sağlığını ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine hakkı vardır (m.25/I). Çalışan her şahsın, kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtasıyla tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır (m.23/III). Her şahsın, toplumun bir üyesi olmak itibariyle sosyal güvenliğe hakkı vardır (m.22/I). Her şahsın, işsizlik, hastalık, engellilik, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında yoksun kaldığı diğer hâllerde güvenliğe hakkı vardır (m.25/II). Böylece, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin öngördüğü düzende, çalışan bir kişi en az, aile geçindirecek kadar gelir elde etmekte, işsizlik, engellilik gibi sebeplerle ailenin geliri yetersiz kaldığında, herhangi bir şart aranmaksızın, uygun yaşayış seviyesi sağlamak üzere sosyal yardım yapılmaktadır.

1961 TARİHLİ AVRUPA SOSYAL ŞARTININ AİLEYE İLİŞKİN DÜZENLEMELERİ

1961 tarihli Avrupa Sosyal Şartına göre, toplumun temel birimi olarak aile, tam gelişmesini sağlamaya yönelik uygun sosyal, yasal ve ekonomik korunma haklarına sahiptir (Bölüm 1, m.8). Tüm çalışanların kendileri ve ailelerine yeterli bir yaşayış düzeyi sağlamak için adil bir ücret alma hakkı vardır (m.4). Türkiye ise şartın, çalışanların ücretleri konusundaki bu hükmünü onaylamamıştır. Sosyal şarta göre, yeterli kaynaktan yoksun herkes, sosyal ve sağlık yardımı hakkına sahiptir (m.7).

GÖZDEN GEÇİRİLMİŞ AVRUPA SOSYAL ŞARTININ AİLEYE İLİŞKİN DÜZENLEMELERİ

1996 tarihli Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartına göre taraf devletler, toplumun temel birimi olan ailenin tam gelişmesi için gerekli şartları sağlamak amacıyla, sosyal yardımlar ve aile yardımları, mali düzenlemeler, konut sağlama, yeni evlilere yardım ve diğer uygun araçlarla, aile yaşayışının ekonomik, yasal ve sosyal bakımdan korunmasını teşvik etmeyi taahhüt ederler (Bölüm 1, m.16). Çalışanların, kendilerine ve ailelerine yeterli bir yaşayış düzeyi sağlayan adil bir ücret hakkı vardır (m.4). Türkiye, Şartın bu hükmünü onaylamamıştır. Bu Sosyal Şarta göre, Taraf Devletler, yeterli imkânı bulunmayan herkese yeterli yardım sağlamayı taahhüt ederler (Bölüm 2, m.13).

102 SAYILI SÖZLEŞMENİN DÜZENLEMELERİ

Uluslararası Çalışma Örgütünün kabul ettiği, 102 sayılı, 1952 Sosyal Güvenlik (Asgari Normlar) Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin sosyal güvenlikle ilgili hükümlerinden farklı düzenlemeler yapmıştır. Türkiye, bu sözleşmeyi, 29.07.1971 tarih ve 1451 sayılı kanunla, hastalık ödeneklerine, yaşlılık yardımlarına, iş kazaları ve meslek hastalıkları hâllerindeki yardımlara, malullük........

© Türkiye


Get it on Google Play