menu_open
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Avrupa’nın hayran kaldığı mücahid: Emîr Abdülkadir Cezairî

14 9
15.12.2024

Mahmut Kemal Aydın İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Emîr Abdülkâdir el-Cezâirî, 1860’daki Dürzî isyanında Hıristiyanları himayesi altına alarak on beş bin kişinin hayatını kurtardı. Hristiyanlar kendilerine yönelik bu insani tavrından dolayı Emîr Abdülkâdir’e hayranlıklarını ifade etmeye başladılar. Bu çerçevede Avrupalılar ona mektuplar, hediyeler ve şeref madalyaları gönderdiler. Mazlum Hristiyanları katliamdan kurtaran Emîr Abdülkâdir, İngiltere Kraliçesi'ne hitaben yazdığı mektupta “Dinimin bana farz kıldığı şeyi yaptım” demiştir. Emîr Abdülkâdir’in şan ve şöhreti Doğu’da ve Batı’da her yere yayıldı.

EMÎR ABDÜLKADİR CEZAİRÎ

Abdülkâdir bin Muhyiddîn yani Emir Abdülkadir Cezairî, enteresan bir hayat hikâyesi olan ve şöhreti Avrupa’ya kadar yayılan İslâm mücâhidlerindendir. Şeriflerden olup, nesebi Hazreti Hasan bin Ali’ye dayanan Emîr, 1807’de Cezâyir’de doğdu. 1883 senesinde Şam’ın Demir köyünde vefât etti. Şam’da Muhyiddîn-i Arabi’nin (rahmetullahi aleyh) türbesine defnedilmiştir. İlk tahsilini Kaytana’da yapan Abdülkâdir Cezâirî, Cezâyir ve Oran (Vahran) şehirlerinde büyük âlimlerden okudu. Üstün bir zekâya sahipti. Harp sanatlarında da üstün maharet sahibi oldu. İlim tahsilinin ardından, babası Şeyh Muhyiddîn, oğlu Abdülkâdir’i de yanına alıp hac yolculuğuna çıktı. Baba-oğul hac yapıp sonra, Şam’a gittiler. Şerif Abdülkâdir, Mevlânâ Hâlid-i Bağdadî (rahmetullahi aleyh) ile Şam’da iken görüşmüş ve ondan Nakşibendiyye icâzetini almıştır. Buradan tekrar Hicaz’a giderek ikinci haclarını edâ ettiler ve 1828’de kara yoluyla Cezâyir’e ulaştılar. Memleketine dönüşünün ardından Şerif Abdülkâdir bir müddet inzivaya çekilmiştir.

CEZAYİR’İN FRANSIZLAR TARAFINDAN İŞGALİ

Cezâyir’deki Dayı yönetimi, 1798’deki Mısır seferine hazırlanan Napolyon Bonapart’a ihtiyaç duyduğu zahireyi vadeli olarak satmıştı. Ancak, Fransa, bu borcunu Cezayir’e ödememek için, yıllarca türlü bahaneler uydurmuştu. Cezayir’in “Dayı” denilen son Osmanlı Beylerbeyi İzmirli Hüseyin Paşa ise 1827 senesinde Fransa’nın Cezayir’e olan borcunu ödememesi gerekçesiyle elindeki yelpaze ile Fransa konsolosunun suratına vurmuştu. Fransa, bunun üzerine, Bab-ı Ali’ye müracaat ederek, Paşa’nın konsolosuna tarziye vermesini talep etti. Bab-ı Ali, İzmirli Hüseyin Paşa’ya yani Dayı’ya tarziye vermesini emretti. Hüseyin Paşa Bab-ı Ali’nin bu emrine kulak asmadı. Fransa, Cezayir limanını aynı yıl (1827) abluka etti. Abluka 3 yıl sürmesine rağmen, Hüseyin Paşa pes etmedi. Cezayir eyaletinin başka limanlarıyla ekonomik hayatını sürdürdü. Fransa, 1830 yılında, Cezayir’e 36.000 asker çıkardı. Çarpışma 21 gün sürdü. Hüseyin Paşa, teslim oldu. Osmanlı Kaptan-ı Deryası Çengeloğlu Tahir Paşa, donanmayla Cezayir sularına yaklaştı. Fransa, bu hamleye, harp açacağı tehdidiyle cevap verdi. Bab-ı Ali, harbi göze alamadı. Osmanlı Donanması geri çekildi. Kosantine sancak beyi 2 yıl sonra silah bıraktı. Böylece, fiilî olarak 300 yıllık Osmanlı hâkimiyeti Cezayir’de sona erdi. FRANSA İLE YERLİ CEZAYİRLİLERİN MÜCADELESİ BAŞLIYOR Fransızların Cezâyir’i işgali üzerine yerli Arap ve Berberî kabileleri, karşı koymak için mücâdele kararı aldılar. Fas Sultanı Abdurrahman bin Hişam’a bir elçi gönderip onun emir-komutasına girmek istediklerini bildirdiler. Sultan bu teklifi kabul edip, amcasının oğlu Ali bin Süleyman’ı Vahran’a emîr olarak gönderdi. Bunun üzerine Fransa, Fas sultanını tehdit ederek bu duruma bir son verilmediği takdirde ülkesine savaş açacağını bildirince, Sultan, kardeşi Ali bin Süleyman’ı geri çağırdı. Bu gelişmeler karşısında halk, Abdülkâdir’in babası Şeyh Muhyiddîn’in komutayı üstlenmesini talep etti. Ancak o, böyle bir vazifeyi yerine getiremeyeceği gerekçesiyle teklifi kabul etmedi. Bu vazife için oğlu Abdülkâdir’i aday gösterdi. Babası ve bütün halk 6 Aralık 1832’de ona biat ettiler. Şerif Abdülkadir o zaman 25 yaşındaydı… Emîr Abdülkadir, işe devletin ve ordunun tanzimiyle başladı. Ordu ile bizzat alakadar oldu.

FRANSIZLARA KARŞI İLK CİHAD İLANI

Fransızlara karşı zafer elde etmek için gereken hazırlıkları yapan Emîr bir taraftan da kabileler arasındaki ihtilafları bertaraf edip ülke içinde birliği sağladı. Bütün bu faaliyetler Fransa’nın kendisine ateşkes teklif etmesine yol açtı (26 Şubat 1834). Neticede bir antlaşma yapıldı ve bu sayede Fransa,........

© Türkiye


Get it on Google Play