PKK Tiyatrosu ve İktidarın Bu Tiyatroda Ortaklığı
Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vuran PKK terör örgütü saldırıları ve şimdide de devam eden “çözüm süreçleri, “ yalnızca güvenlik meselesi olarak değil, aynı zamanda siyasi strateji, toplumsal algı yönetimi ve iktidar-örgüt ilişkilerinin incelenmesi açısından da önemli bir araştırma alanı sunmaktadır. PKK terör örgütü, zaman zaman “silah bırakma ve çekilme” açıklamaları yapmış, bu açıklamalar kamuoyunda güvenlik algısını şekillendirmiştir. Ancak, istihbarat raporları ve sahadan gelen son bilgiler, şehirlerdeki uyuyan hücrelerin hâlen aktif olduğunu ve örgütün eylem kapasitesini koruduğunu göstermektedir. Bu durum, PKK terör örgütü’nün “kendini feshetti” açıklamasının gerçekte bir hile ve yalan olduğunu ortaya koymaktadır.
“Çözüm süreci” olarak bilinen dönem, PKK terör örgütü ile Türkiye’deki iktidar arasında yürütülen müzakereler ve stratejik adımların toplumsal, siyasi ve güvenlik boyutlarını incelemek için önemli bir örnek teşkil etmektedir. Akademik literatür, terör örgütlerinin “çekilme veya silah bırakma” söylemlerinin çoğu zaman propaganda amaçlı olduğunu ve iktidarın da bu söylemleri kendi politik faydası için kullandığını vurgulamaktadır (Gürbüz, 2017; Karataş, 2020).
Kısaca, PKK terör örgütü tiyatrosu ve iktidarın bu tiyatroya ortaklığı, sadece güvenlik veya askeri perspektiften değil, aynı zamanda siyasi meşruiyet, toplumsal algı ve iktidar-örgüt ilişkileri bağlamında da değerlendirilmelidir.
PKK Terör Örgütü’nün Şehirlerdeki Uyuyan Hücre Stratejisi
PKK terör örgütü, şehir merkezlerinde kurduğu uyuyan hücreler aracılığıyla, silahlı kanadının çekildiği izlenimini verirken eylem kapasitesini sürdürmektedir. MAK (Milisen Azadiye Kürdistan), ÖSB (Öz Savunma Birlikleri) ve AGİT (Apocu Gençlik İntikam Tugayı) gibi alt yapılanmalar, örgütün şehirlerdeki sahte çekilme tiyatrosunun temelini oluşturmaktadır. Bu yapılanmaların üyeleri çoğunlukla sivil görünümlü ve hakkında herhangi bir arama kararı olmayan kişilerden oluşmaktadır.
Uyuyan hücrelerin işlevleri yalnızca saldırı kapasitesi ile sınırlı değildir. Suikast, sabotaj ve istihbarat toplama gibi alanlarda özel eğitimler almış olan bu yapılanmalar, PKK terör örgütü’nün şehirlerdeki varlığını sürdürebilmesini sağlamaktadır. Hücreler arasındaki iletişim minimumda tutulmakta, çoğunlukla şifreli notlar ve halka açık alanlarda yüz yüze görüşmelerle haberleşmektedir. Bu yöntemler, olası operasyonlardan kaçınmayı ve örgütün eylem kapasitesini korumayı amaçlamaktadır.
Ayrıca, PKK terör örgütü’nün şehirlerdeki faaliyetleri toplumsal ve siyasi boyutlar da taşımaktadır. Yerel düzeyde anlaşmazlık çözme, halkla ilişkiler faaliyetleri ve adalet komisyonları oluşturma gibi sosyal etkinlikler, örgütün sadece askeri değil, aynı zamanda toplumsal kontrol ve meşruiyet stratejilerini de içerdiğini göstermektedir.
Özellikle AGİT yapılanması, çözüm süreci tıkanırsa şehir merkezlerinde bombalı ve ses getirici eylemler düzenlemeye hazır tutulmaktadır. İstihbarat raporları, bu yapılanmanın PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın doğrudan talimatlarıyla kurulduğunu ve uzun vadeli stratejik planlamaya dayandığını ortaya koymaktadır.
Uyuyan hücrelerin şehirlerdeki varlığı, örgütün silahlı kanadının çekilmiş görünmesine rağmen saldırı kapasitesini korumasına olanak sağlamaktadır. Bu yapı, PKK terör örgütü’nün hem toplumsal hem de siyasi boyutta etkili olmasını sağlayan stratejik bir mekanizma olarak değerlendirilebilir.
PKK Terör Örgütü’nün “Kendini Feshetti” Söyleminin........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar