Uyan da balığa gidelim Ahat Andican!
Reha Muhtar, Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yaparken “Dönekler” başlıklı bir yazı yazmış ve yazının giriş bölümünde şu cümleleri kurmuştu.
“Dönekler, döndükleri şeylere karşı çok sinirlidirler...
Dönekler döndükleri şeylere herkesin tepkisinden daha fazla tepki duyarlar...
Dönekler, döndükleri davadan kendi küçük çıkarları için dönmediklerini anlatmak için, döndükleri şeylere sürekli küfrederler...”
MHP ve Ülkü Ocakları’nda geçmişte bir vesileyle görev yapmış, daha sonra çeşitli bahanelerle ayrıldıktan sonra sürekli MHP ve Ülkü Ocakları’na yazılı ve görsel medyadan saldıranları görünce hep bu “Dönekler” tarifi aklıma gelir. Bu tür modellerin olduğu televizyon programlarında “Mars’ta su bulundu” konusu tartışılsa bile, adamlardaki takıntı ve saplantı yüzünden konuyu ne yapıp ne edip “MHP ve Ülkü Ocakları olmasaydı Mars’ta su daha erken bulunurdu” noktasına getirebilirler. Bu tür modelleri sık sık CHP fonlu televizyon kanallarında görmek mümkün... Zaten onların bu özellikleri olmasa CHP fonlu ne bir gazete ne de bir televizyon kanalında yer bulabilirler. Eskiden “Eski sıfatlarla” Yaşar Okuyan, Namık Kemal Zeybek, Yılma Durak gibiler sık sık MHP aleyhinde kullanılıyordu. Şimdilerde ise Nazif Okumuş, Alaattin Aldemir, Mehmet Saral gibiler “Eski” sıfatıyla CHP fonlu televizyon kanallarında kullanılıyorlar. Hepsinin ortak özelliği zihniyet olarak CHP’lilikte birleşmesidir.
Bir de 7 Haziran 2015 seçimlerinde MHP’den İstanbul 4. Sıra milletvekili adayı olup kazamayan ve o günden sonra rotasını MHP düşmanlığına çeviren Ahat Andican isimli bir şahıs var. Ahat Andican MHP’den ayrıldıktan sonra yaptığı ilk iş “MHP’den aday oldum milletvekili, belediye başkanı seçilemedim.” ve “MHP’den milletvekili, belediye başkan aday adayı oldum tercih edilmedim.” düşüncesiyle tarikat misali MHP’den intikam alma odaklı kurulan İYİ Parti’ye katılmak oldu. Ahat Andican muradına erdi ve kurucuları arasında yer aldığı İYİ Parti’den milletvekili seçilmişti. Oranın sıfatını taşırken de MHP’ye yönelik “Beni nasıl dördüncü sıraya koyarlar vekil seçilemedim” düşüncesiyle şekillendirdiği kin ve nefretini sürdürdü. Gün geldi oradan da İYİ Parti çöküş sürecine girdiği için ayrıldı.
Şimdi CHP fonlu televizyon kanallarında onun tek misyonu; CHP’nin politikalarını meşrulaştırmak, Cumhur ittifakının her adımına karşı çıkmak, her konuyu dönüp dolaştırıp MHP düşmanlığına bağlayıp tatmin olmasıdır. Elbette demokrasi bu hallere cevaz veriyor. “Niçin bunları yapıyorsun?” diyecek halimiz yok…
Ama “Milliyetçi camia buna şöyle bakar, şöyle tepki gösterir” cümleleriyle MHP’nin politikalarına karşı........
© Türkgün
visit website