menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tahrik ve provokasyon dilini bırakın!

50 1
previous day

Mesut Barzani’nin Şırnak/Cizre’deki bir sempozyuma katılması ve orada ortaya çıkan silahlı peşmerge görüntüleri hâlâ tartışılmaya devam ediyor. Coni özentili Peşmergelerin Türkiye’de uzun namlulu silahlarla poz vermesi başlı başına bir mesele iken, DEM Sözcüsü’nün Barzani’nin gelişini “Burada ev sahibidir, kendi toprağına gelmiş sayılır” sözleriyle tarif ederek toplumu provoke eden bir dil kullanması ise ayrı bir tartışma başlığı olmuştur.

Barzani gelse, yalnızca “Terörsüz Türkiye” sürecine katkı sağlayan ifadelerle Türkiye’den ayrılmış olsaydı, elbette hiçbir itiraz olmazdı. Ancak ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından, Irak’ın kuzeyini özerk bölge yapısına dönüştüren Barzani’yi Türkiye’de “kendi toprağına gelmiş” gibi sunmak ve eş zamanlı olarak silahlı unsurlarının Türkiye sınırları içinde görüntü vermesi, doğal olarak bu sürece duyarlı çevrelerde rahatsızlık ve tahrik algısı oluşturmuştur.

“Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşmak için büyük hassasiyet ve titizlik gösteren MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli de duyulan bu rahatsızlığın ve yapılan tahrikin farkında olarak şu tepkiyi vermiştir:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hak ve hukuku maalesef çiğnenmiştir. Adına ister protokol kuralları deyin, ister teamül deyin, ne var ne yok ihlal edilmiştir.”

Tüm bunların üzerine, Barzani ofisinden MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye yönelik yapılan ve her yanından sipariş bir söylem kokan açıklama, asıl niyetin provokasyonu ve tahriki sürdürmek olduğunun açık bir göstergesi olmuştur.

Hem de o röportaj içinde Sayın Devlet Bahçeli’nin “Düzenlenen sempozyuma Barzani’nin misafir olarak katılımına diyecek bir şey yoktur. Ağırlanması,........

© Türkgün