Kim öz, kim üvey?
Teori ve pratik uyumu, bir siyasi hareketin samimiyetinin turnusol kâğıdıdır. Türkiye’nin fırtınalı yıllarında sağ-sol fark etmeksizin her siyasi damar, bu tutarlılıkla var olmuş, fikir ve eylem arasındaki uyumu bir kimlik meselesi haline getirmiştir. Ancak günümüzde bu bağ giderek gevşemiş, hatta ideolojik sadakat yerini pragmatik kölelik ilişkilerine devretmiştir. Bilhassa Sol-Sosyalist kampta, teoriyle vedalaşan pratik, dünkü “pire için yorgan yakan” fraksiyon çatışmalarından, emperyalizmin sofrasına oturmayı kanıksayan teslimiyetçi ilişkilere evrilmiştir.
Alfabeyi bir cambaz maharetiyle kullanarak HEP’ten, DEHAP’a, HADEP’e, BDP’ye, DTP’ye, HDP’ye, YSP’ye geçip şimdilerde ise DEM adını alan siyasi yapı, geçmişten günümüze sol ve sosyalist bir söylemle kendini tanımladı. Ancak Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” vecizesindeki gibi, bu yapı gerçekten sol ve sosyalist midir, yoksa solun söylemini ödünç almış bir emperyalizm taşeronluğunun içinde midir?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim TBMM açılışında DEM’e uzanan elinden son grup toplantısındaki tarihi çağrısına uzanan süreç, bu........
© Türkgün
visit website