Basamak basamak dil meseleleri
Diğer
19 Kasım 2025
Bizim toplumda ve bildiğim kadarıyla Fransa, Norveç gibi başka bazı ülkelerde güncel dil sorunları dönem dönem popüler oluyor. Bazen bir dilbilimci, sözlü ya da yazılı medyada düzenli aralıklarla belirli noktalara dikkat çekiyor, bilgi veriyor vb. Söylemesi ayıp, benim de bir dönem epey uğraştığım ve üç başvuru kaynağı halinde kitaplaştırdığım yazılar böyledir.
İlginç olan, popüler dil ilgisinin bazen şehir efsaneleri doğurması ve köşe yazarları dahil, dilci olmayanların da zaman zaman o efsanelerin etrafında dönüp dolaşmaları.
Bir bakıma, kaş yapayım derken göz çıkaran bir olgu bu. En iyi niyetlerle de olsa şehir efsanelerini kimlerin yinelediğini gördükçe, durumun düşünsel hayatımızdaki çıkmazlarla bağlantılı olabileceğini düşünmeden edemiyorum, özellikle söze “dilin katledilmesi”, “dilin / insanların bozulması, yozlaşması, çürümesi”nden başlayıp “cehalet”inden devam ederek işi milliyetçiliğe bağlayanlara rastlayınca. Sanırsınız ki insan toplumları şimdiye kadar hep ermişlerden oluşmuş, diller hep cennet-i âlâ’nın semalarında süzülmüş de şimdi birtakım kendini bilmezler yüzünden bozulmaya, çürümeye başlamış... Sizin “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” dediğiniz herhalde böyle durumlardır sevgili Uğur Mumcu.
BirGün yazarı gençlik arkadaşım Attila Aşut’un “’Şapkalar Kalktı’ Lafı Şehir Efsanesidir” diye yazdığı günün tarihi 28.5.2012’ydi. Şapkaları, yani düzeltme işareti konusunu o tarihten önce ve sonra da ben dahil........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein