menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

"Aklını gerektiği biçimde kullanan" YSK!

184 3
yesterday

Diğer

19 Eylül 2024

Kulis haberlerine bakılırsa Ekrem İmamoğlu hakkındaki mahkûmiyet kararı onaylanacak ve İmamoğlu siyaset yapma yasağı nedeniyle hem İBB Başkanlığı'nı bırakacak hem de gelecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olma yeterliliğini kaybedecek.

Hatırlarsınız belki, bu dedikodu yerel seçimler öncesinde de çıkmış ancak Adalet Bakanlığı tarafından yalanlanmıştı.

Bu kez böyle bir yalanlama görmedim ama kararın onaylandıktan sonra gizli kalabilmesinin, açıklanmasının belli bir süre ertelenmesinin mümkün olmadığı da bir gerçek.

Belki istinafta kararın onaylanması yönünde bir eğilim var ve bu sızmış olabilir, ancak doğrulanabilecek bir haber değil bu.

İmamoğlu'nun 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve kamu görevlerini üstlenmekten mahrum bırakılmasına ilişkin karar, YSK üyelerine "ahmak" dediği iddiası.

Gerçi kendisi ısrarla YSK üyelerine değil, Süleyman Soylu'ya "ahmak" dediğini söyledi ama belli ki YSK üyelerinin bu konuda "bir bildikleri var".

Herhalde bir kendilerine baktılar, bir de Süleyman Soylu'ya baktılar ve "ahmak" sözcüğü "olsa olsa bizim için kullanılmıştır" diye düşündüler.

İmamoğlu aleyhine dava açmaları sürecinde izledikleri fikri yolu ve bu sonuca nasıl vardıklarını elbette bilebilmemize imkân yok.

Ahmak, "aklını gerektiği biçimde kullanma yeteneği olmayan" anlamına geliyor. Cumhurbaşkanı'nın kendisini beğenmeyenlere söylediği başka sözlere kıyasla iltifat bile sayılabilir ama bunu tartışmak burada yersiz.

"Kime ahmak dedi" tartışmasının temelinde, o tarihteki Yüksek Seçim Kurulu'nun, İstanbul'da aynı zarftan çıkan dört oy pusulasından üçünü geçerli, birini geçersiz sayması yatıyor; hatırlarsınız.

O zarftaki dört oy pusulasından sadece İBB Başkanlığı seçiminin tekrarlanmasının nedeni de "sandık kurulları" idi.

YSK, 225 sandık kurulu başkanı ile 3 bin 500 sandık kurulu üyesinin kamu görevlisi olmadığını söylüyordu ama bu kişilerin sandık kurullarında görev yapmalarını sağlayan da zaten doğrudan doğruya YSK'ya bağlı olan İl ve İlçe Seçim kurulları idi.

"Atı alanın Üsküdar'ı geçtiği" Anayasa oylamasında, sandık kurullarının hataları "vatandaşların iradelerini gölgelemesin" kararı veren de aynı YSK idi.

Onun için herkesin kafası hâlâ karışık.

YSK üyelerinin bu kararı alırken "akıllarını gerektiği biçimde nasıl kullandıklarını" açıklamaları, bu davanın seyrine etki etmez ama bizler de meraktan kurtuluruz.

Zaten şu anda çoğu emekli oldu, kimseden korkmaları, çekinmeleri için ortada bir neden de........

© T24


Get it on Google Play