menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

"Çıkma teklifi" geri gelsin mi?

29 3
24.08.2024

Diğer

24 Ağustos 2024

Bugünlerde bir kızı beğenen bir delikanlı, karşısındakine bu durumunu nasıl açıklıyor, bilemiyorum. Uzun süredir uzak kaldım!

Bizim gençliğimizde bu iş zamanın ruhuna uygun olarak çok üstü kapalı olurdu.

"Arkadaşlık teklif etmek" gibi!

Oysa zaten arkadaş değil miydik? Aynı sınıfta ya da aynı okulun aynı koridorunda sürekli bir arada bulunduğun bir kıza gidip "arkadaş olalım mı" diye sormanın ne kadar tuhaf olduğunu büyüyünce anladım.

Sonraları bunun yerini "çıkma teklif etmek" gibi bir kavram aldı.

Çıkmak? Nereye çıkıyorsun?

Bu iş adım adım çıkacağın bir tür merdiven gibi algılandığı için böyle deniliyordu diye aklımdan geçerdi hep.

Önce pastane, bir süre sonra sinema, el ele film seyretmeler filan, sonra bir kuytuda ilk öpücük!

Evet, belki de adı bunun için "çıkmak" diye konulmuştu. Adım adım ilerleyen ve her adımda bir sonrakini planlayıp onun heyecanını yaşayarak!

Tabii çoğu zaman merdivenler, benim öngördüğümden daha önce bitiveriyordu. Kaç nesil bu uğurda telef oldu, bilmiyorum.

Flörtün de bir tarihi var ve bu tarihi belirleyen şey kadın - erkek ilişkilerinde zaman içinde görülen değişimleri izliyor.

Bu tarihin ana omurgasını kadının özgürleşmesi oluşturuyor ve tarihin her ileri aşamasında flörtten anladığımız şey de değişiyor.

Sonsuz bir değişim süreci gibi görünebilir ve öyle de olacak; insanlık günün birinde bu dünyayı kendisi için yaşanmaz hale getirene kadar bu böyle sürecek.

Tarihsel sürecin bizi getirdiği yerde de kadın - erkek ilişkilerinde yeni bir dönemecin işaretlerini görebiliyoruz.

Bu ne yönde, nasıl gelişecek bilemem; falcı değilim ama insanların beğendikleri birinin gönlünü ve aklını çelmekten hiç vazgeçemeyecekleri üzerine iddiaya girerim.

Bugünlerde kadın - erkek ilişkilerinden söz edilirken çok sayıda yeni kavramla karşılaşıyoruz.

"Durumdaşlık" diye Türkçeleştirilen "situationship" bunlardan biri.

Bu durumda, adı tam olarak konulmamış bir ilişki var; duygusallık ve cinsellik de içerebilen ama başı sonu üzerine hiç konuşulmamış bir ilişki modeli.

Doğrusunu isterseniz bunun kadınlar için çok uygun olmadığını düşünüyorum.

Hayır, geri kafalı olduğum için değil, bir kadının böyle bir konuyu açıklığa kavuşturmadan huzur bulamayacağını bildiğim için!

Kadın zihni erkek zihnine göre daha karmaşık, bunu biliyoruz.

Erkek zihnini bir lokomotife bağlanmış vagonlar gibi düşünebiliriz. Erkeğin düşün ve duygusal dünyasında, sosyal hayatında birçok şey birbirine değmeden bu ayrı vagonların içinde cereyan ederken, kadınlarda bu mümkün olmaz.

Onlarda deyim yerindeyse tek bir vagon var, duygusal, düşünsel, sosyal her şey bu vagonun içinde birbiriyle etkileşim içinde!

Bana öyle geliyor ki "üzerinde hiç konuşulmamış ve adı konulmamış ilişki", kadının öyle istemesinden daha çok erkekten kaynaklanan bir durum olmalı.

Kadının buna gösterdiği sessiz rıza, zorunluluktan ya da "dur kıçıma bir yer edeyim, gör sana neler edeyim" diye düşünüyor olmasından kaynaklanıyor olabilir.

"Zorunluluk hâli", kadının görece zayıflığından kaynaklanmaz. Bunun birçok nedeni olabilir; yedekte bir sevgili adayı bulundurmaktan tutun da "şu anda sırası değil, önce doktoramı bitireyim" diye aklından geçirmesine........

© T24


Get it on Google Play