menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

CHP'ye en az güven duyulan konu dış politika

27 21
11.07.2024

Diğer

11 Temmuz 2024

Reform Enstitüsü'nün "Üç ay sonra 31 Mart tablosu kalıcı mı?" araştırmasının sonuçları dış politika açısından ilginç bir veri sunuyor.

Ülkeyi CHP mi AK Parti mi daha iyi yönetir sorusu alt başlıklarla yöneltildiğinde, mülteciler, hukuk ve adalet gibi konularda katılımcılar açık ara CHP'nin daha iyi yöneteceğini belirtmişler.

Özellikle mülteciler konusunda CHP'nin tam bir üstünlüğü var. Yüzde 50,5 CHP AK Parti'den daha iyi yönetir derken yüzde 28,3 AK Parti CHP'den daha iyi yönetir demiş.

Yanıt verenlerin yüzde 45,6'sı ekonomiyi CHP daha iyi yönetir derken, bu oran AK Parti için yüzde 33,1'de kalmış.

12 konudan dördünde; milli güvenlik, dış politika, altyapı ve ulaşım ile sağlıkta çoğunluk AK Parti'nin daha iyi yöneteceğini söylemiş. CHP 36,8 ile dış politikada en düşük puanı almış. Ak Parti Türkiye'yi dış politikada CHP'den daha iyi yönetir diyenlerin oranı 44,1.

Burada muazzam bir çelişki var. Türkiye'de mülteciler diye bir sorun varsa, onun kaynağında AK Parti'nin başta Suriye olmak üzere on yılı aşkın süredir izlediği hatalı dış politika var. Ve eğer mülteci sorunu çözülecekse, bunun yolu çok dikkatli, özenli, isabetli bir dış politika izlemekten geçiyor.

Çünkü seçmenin "mülteci" sorununun çözümünden, 3,5 milyon Suriye'linin Türk toplumuna entegre edilmesini anladığını, "bunu yaparsa en iyi CHP yapar" dediğini hiç sanmıyorum.

Genel anlamda çözümden kasıt, mültecilerin geri dönmesi. Hepsi değilse de mümkün olan azami miktarda Suriye'linin ülkelerine dönmelerinin yolu ise çok karmaşık bir süreçten geçiyor. Zaten bu çetrefil düğümü yaratan AK Parti'nin kendisi.

Bu düğümü çözebilmek için Şam'la diyaloğa geçerken, bir yandan Beşar Esad'ı onun terörist olarak gördüğü muhaliflerle uzlaşmaya ikna etmek; bunu yaparken, PKK'nın Suriye Kürtlerinden ayrışmasını sağlamak; PKK'yı zayıflatmak; bunun için bir yandan Washington'la masaya otururken, diğer yandan Rusya ve İran'ı kollamak, mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştıracak maddi imkanlar için AB'yi de sürece dahil etmek gibi çoklu denklemler var. Bu çoklu denklemlerde farklı aktörlerin farklı çıkarlarını doğru okuyup bu aktörleri kendi pozisyonuna getirebilmek için doğru stratejileri belirleyebildiği ölçüde CHP mülteci sorununu çözme yolunda ilerleme kaydedebilir.

Öte yandan Suriye'yi bir yana bırakırsak, ideolojik gözlükle değil, sübjektif olarak bakan pek çok uzmanın, AK Parti'nin dış politika bilançosunu bu kadar zayıf gördüğü bir ortamda CHP'nin dış politikada güven vermemesini nasıl açıklamalı?

Örneğin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip........

© T24


Get it on Google Play