menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Avrupa kaybetti, Türkiye kazandı (mı?)

18 1
24.06.2024

Diğer

24 Haziran 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın demokraside vitesi geriye takması Batılı liderlere müthiş bir konfor alanı sağlıyor. Çıkarlarımız örtüştüğü sürece ilişkileri iyi tutalım, Türkiye’yi demokratik ülkeler grubuna sokacak Avrupa Birliği sürecini de askıda bırakalım zihniyetindeler.

Bu durum demokrasi ceketini fazla geniş bulan iktidarın da işine geliyor. Ekonominin orta gelir tuzağına saplanmasından vize sorunlarına, bedelini de vatandaşlar olarak biz ödüyoruz.

Misal Avrupa başkentleri, kendileri açısından kısa vadede sıfır maliyetli orta/uzun vadede çıkarlarına olacak bir kararı almaktan ısrarla imtina ediyorlar. Gümrük Birliği’nin modernizasyonu için görüşmelerin başlaması gibi son derece mütevazi bir adımı bile atmıyorlar. Gerekçe, Erdoğan’ın iktidarını ödüllendirmemek. Üstelik, Türkiye’deki tüm demokratik çevrelerin Gümrük Birliği'nin güncellenmesi çağrılarına kulak tıkıyorlar.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cılız çabaları dışında iktidar da gümrük birliği konusunda kendisini paralamıyor.

Malum Cumhurbaşkanı Erdoğan önce İspanya’ya, ardından İtalya’ya gitti. Her iki ülke ile ilişkiler olumlu. Bu iki ülkeye de, “Fransa-Yunanistan-Rum üçlüsü engel çıkarıp duruyor, bir araya gelip bizim lehimize hiç mi çaba sarf etmiyorsunuz? ” denmiyor. Ya da deniyor da, yarım ağızla.

İsveç’in NATO’ya girmesine yeşil ışık yakıldı; Hollanda Başbakanı’nın NATO Genel Sekreterliğine onay verildi. Gümrük Birliği meselesi hiç mi pazarlık konusu yapılmaz. Macaristan da Erdoğan’ın kankası. Etti mi beş ülke. Bu arada Almanya’nın da Türkiye’ye tutumu olumlu imiş. İtalya dönüşü Erdoğan’ın açıklamasından öğreniyoruz:

Şu anda bizim AB üyesi ülkelerle atacağımız adımlarda ibre bizden yana dersem abartmış olmam. AB’den AP seçimlerine katılan partilerin çoğu Türkiye’nin duruşunu takdirle karşılandığını bizlere ifade etti. (Burada hangi duruş kastediliyor anlamak pek mümkün değil.) Mesela onlardan biri İspanya Başbakanı. Almanya Başbakanı Olaf Scholz da bu noktada olumlu duruş sergiliyor. O da Türkiye’ye olumlu olanlardan.”

Sanırım Cumhurbaşkanının olumlu bakıştan kastı, Avrupalı liderlerin Erdoğan’ın yüzüne demokratik geri gidişata dair herhangi bir memnuniyetsizlik belirtmiyor olmaları. Zira olumlu bakışın somut yansımasını, en azından Gümrük Birliği'ne dair bir sonuç görmek zor.

Kanımca iktidar resmi söyleme rağmen AB sürecinin canlanmasını istemiyor. AB kurumsal olarak Türkiye’yi ittikçe, Türkiye’nin de ilişkilerinde ağırlık merkezini Doğu’ya kaydırmasının gerekçesi oluşturuluyor. Zira Erdoğan’ın yakın çevresinde Batı’nın güç kaybetmekte olduğu, Türkiye’nin de istikameti Rusya, Çin gibi Doğu’sundaki güç merkezlerine, Avrasya’da güçlenmekte olan orta sıkletli ekonomilere doğru çevirmesi gerektiğini düşünenler var.

Son Avrupa Parlamentosu seçimlerinin bu görüşü güçlendirdiği kesin. Malum, her ne kadar Avrupa Parlamentosu’nda merkez sağ ve merkez sol çoğunluğu elde tutsa da, örneğin AB’nin iki lokomotif gücü Paris ve Berlin’de merkez sağ ve sol partiler ciddi darbe........

© T24


Get it on Google Play