Efsanevi halk önderi Hikmet Sökmen’in iyiliğe adanmış yaşam öyküsü...
Gördüğümüz zaman gözlerimizin sevgi ışıltısıyla dolmasına sebep olan güneş aydınlığında insanlar vardır. Bazen melek gibi yetişirler ve bizi iyilik denen bir şeyin gerçekten olduğuna inandırırlar.
Merhum dilbilimci Armağan Ethemoğlu, yaşamı “iyiler ligi ve kötüler ligi arasındaki mücadele” olarak özetlerdi. Fakat iyiler liginin yedek kulübesinin kötüler ligi olduğunu da eklerdi.
İyiler liginin yedek kulübesine hiç düşmedi Hikmet Sökmen. Hep iyiler liginde forvet oynadı.
Ünlü düşünür Demokritos; “Hekimlik; bedenin hastalıklarını iyileştirir, bilgelik ise ruhun hastalıklarını” demiş.
Hikmet Sökmen ruhun hastalıklarını iyileştiren bir bilge adamdı.
Ayrıca Voltaire’in; “Her şeyden önce insan olunmalı; ondan sonra başka şey” dediği gibi Hikmet Sökmen, insanı duygu seline sürükleyen kendiyle, aşkla ve halkla sonsuz bir kavgada birlikte olmuş efsanevi bir halk önderiydi.
Enternasyonal marşında “Hayat denilen kavgaya girdik, çelik adımlarla yürüyoruz” sözleri, onun hayatla olan kavgasını en sade biçimiyle anlatırdı ve bunu yakınen gördüm ben.
Bornova CHP İlçe Başkanlığı’nı tam çeyrek asır boyunca aralıksız sürdürdü. Sadece sosyal demokrat kimliğiyle halk önderliği yapmakla kalmadı, aynı zamanda toplumun sosyal ve kültür hayatını zenginleştiren Bornova’nın ilk sinemacılarındandı.
Sökmen, Bornova CHP İlçe Başkanlığı yapmıştı.
★★★
İyi insanların yanında olursanız, iyiliği taklit edersiniz ve kısa zaman içinde iyiliği benimser, iyi olursunuz. Kötü insanlarla birlikte olursanız kötülüğü taklit edersiniz ve bir zaman sonra kötülüğü benimser kötü olursunuz.
Ben ilk gençlik yıllarımda Hikmet Sökmen abiyi örnek aldım. İyilerle beraber iyi olunur, kültürlülerle beraber kültürlü olunur, bunu öğrendim.
Elbet bir gün kazanacaktım, iyi olmanın karşılığını alacağımı biliyordum. Kültüre değer verdim, insana değer verdim ve yazar oldum.
Göstermelik iyiliklerden bahsetmiyorum.
Yıkmadan yapabilmeyi, eğer yıkmak zorunluysa tepene yıkmadan yapabilmeyi, eğer tepene yıkılması zorunluysa tepene yıkıp, seni öldürmeden enkazı kaldırabilmeyi, “tercih edebilme” kapasitesi ve insaniyetini gösterebilmeyi o halk önderi Hikmet Sökmen’den öğrendim.
“İnsan kötülük yapabilme gücüne sahipken yapmıyor, yapmayı reddediyor ise, iyi insan adlandırması yapılabilir” derler. İyi insan olma irade sahibi bireylerin göstereceği tutumdur. Bu tutum Hikmet Sökmen’de bir pınar suyunun hiçbir beklenti olmaksızın kendiliğinden kaynaması gibi doğal olarak içinde o özü taşıyordu.
Hikmet Sökmen; “Ben iyiyim onun için kötülükten uzak durayım” demezdi, onun yaratılışı zaten iyilik üzerineydi.
İnanç ve ahlak öğretilerinin amacı da; “iyi insan” olmak değil miydi?
İşte beni en çok etkileyen özelliği buydu...
★★★
Hikmet Sökmen kendisinin iyi bir insan olduğunu bile düşünmezdi, bilmezdi kendisinin iyi olduğunu bile, bunu ona insanlar söylerdi.
Ben okula giden ve okul haricinde harçlığını çıkarmak için kimi zaman ‘Gençler Pastahanesi’nde bulaşık........
© Sözcü
visit website